Sosyal medyada uygulamalar, bizlere her an bilgi, öğreti sunan sadık hizmetkarlarımızdır. Bizlere sunulan bu bilgilerin ve öğretilerin, ister istemez etkisi altında kalırız. Mesela yakın arkadaşımızdan bir tanesinin, sosyal ortamlara girmesi ve bunu hesabında paylaşması sonucunda “Ben neden evde yatıyorum?” diye kendimizi sorgulamaya başlarız. Dikkat ettiyseniz, sosyal medyada gördüğümüz bir gönderi, kendimizi sorgulamamıza neden olmaktadır, işte buna etki denir.
Bu örnekteki etki sadece bireysel düzeyde bizi etkilemektedir. Ancak sosyal medya uygulamalarında paylaşılan gönderilerin toplumsal düzeyde etkileri de olmaktadır. Bu etki olumlu olursa ne ala ama olumsuz olursa ( Büyük oranda olumsuz) işte o zaman insanlar, yanlış bilgilerin ve öğretilerin etkisi altında kalır. Neticede ise tüm toplum, yanlış bir sonuçla karşılaşacakları davranışlar sergilemeye başlar. Nitekim bizler inandığımız düşünceler doğrultusunda davranışlarımızı sergilemeye başlarız. Peki ama sosyal medyada paylaşılan bir içerik, nasıl olurda tüm toplumun aynı davranışları sergilemesine neden olur?
Sizlere bu sorunun cevabını sürü psikolojisi ile açıklayabilirim: Sürü psikolojisi demek, sırf insanların çoğu doğru olduğunu düşünüyor diye bir şeyin doğru olduğuna inanmak demektir. Ancak şu şekilde bir gerçek var ki: Toplumdaki insanların büyük çoğunluğunun aynı davranışları sergilemesi, onların doğru davranışları sergiledikleri veya doğru düşüncelere sahip oldukları anlamına gelmez.
( Bkz: Sürü Psikolojisi Deneyi )
Sosyal medya uygulamalarında sürü psikolojisinin oluşmasını sağlayacak elverişli bir ortam vardır; çünkü toplumun büyük çoğunluğu aktif bir şekilde sosyal medyayı kullanmaktadır ve sosyal medyayı kullanan bu büyük çoğunluk, bir takım sayfaları takip etmektedir. Zaten öğretiler ve bilgiler de bu sayfalardan çıkmaktadır. İnsanlar, sosyal medyadaki büyük kitleli sayfaların gönderilerini genellikle sorgulamadan doğru olarak kabul etmektedirler; çünkü “Büyük bir kesim bu sayfayı takip ediyorsa paylaşımları doğrudur.” diye düşünürler ama alakası yoktur.
Az sonra sizlerle birlikte inceleyeceğimiz üzere sosyal medya uygulamalarında bulunan birçok sayfa, paylaşımlarında insanlara zarar verecek, yanlış öğretiler vermektir. Sizlerin bu sayfaları fark etmesi ve bu tarz sayfalardan uzaklaşması sizlerin yararına olacaktır. Nitekim bu tarz sayfalardan alacağınız yanlış öğretiler, psikolojinize ve sosyal hayatınıza zarar verebilir.
YAZI İÇERİĞİ ;
Uzak Durmanız Gereken Sosyal Medya Sayfaları
1) Sözde Mizah Sayfaları
Gerek Instagram olsun, gerek Twitter olsun fark etmez, aklınıza gelebilecek her türlü sosyal medya uygulamasında bu sözde mizah sayfalarından vardır. Bu sayfaların, her uygulamada olmasının nedeni, içerik üretiminden yoksun olmalarıdır. Yani bu sayfalar hiçbir şekilde içerik falan üretmez ve genellikle birbirlerinin gönderilerini çalarak paylaşım yapalar.
Paylaşımlarında genellikle dans eden kızların videolarını veya ülke insanın yaptığı saçma davranışları paylaşırlar. Toplum içerisinde insanların keko denilen kesime sempatik bakmasının sebebi bu sayfalardır; nitekim bu sayfalar kekoların aptalca hareketlerini paylaşırlar ve açıklamaya onlarla ilgili sempatik cümleler kurarlar. Neticede ise insanlar, kekolara karşı sempatik bir bakış açısına sahip olur. Ayrıca, sosyal medyada istemeyerek de olsa her gün gördüğünüz “Hay Allah belanı versin senin” dediğiniz sözde fenomenlerin üretim yeri, yine bu sayfalardır. Bunun nedeni ise bu sayfaların bir duruşunun olmamasından kaynaklanır, “Bu sayfalar ne izlenirse onu paylaşırlar.” En büyük ortak özellikleri budur. Bir de şu şekilde bir gerçek var ki sosyal medya uygulamalarında bu sözde mizah sayfaları azımsanmayacak kadar çoktur ve bu durumda zararlı öğretilerin yayılmasında çok büyük etki sahibidir.
Şimdi sözde mizah sayfalarının içeriklerini ve açıklamalarını inceleyelim:
Bu paylaşımlardan anlayacağınız üzere bu tarz paylaşımlar yapan sayfalar, içerik yoksunudur. Hiçbir şekilde içerik üretemezler ve sadece ergen ergen “Düştüm, bayıldım, öldüm, bittim” tarzında saçma sapan paylaşım yaparlar. Peki bu tarz ergence paylaşımların insana ve topluma verdiği zararlar nelerdir?
- Keko, ayyaş, otçu gibi insanları, topluma sempatik göstermeleri, bu tarz insanların davranışlarını meşrulaştırmaları!
Evet bu tarz sayfaların toplumsal bazda verdiği en büyük zarar budur; çünkü ne bir kekonun veya bir otçunun yaptığı davranışlar ne meşrudur ne de sempatik gösterilmeye değer. Nitekim, “Toplumun boşları: Kekolar” isimli makalemde bahsettiğim üzere keko diye tabir edilen insanlar, hayvani bir şekilde içgüdüleri ile davranış sergilerler. Yani herhangi bir ortamda sizi güçsüz gördükleri için sizden hak talebinde bulunabilirler. Bizzat kendi gözlerimle, kekoların bu davranışına (Güçsüz gördün mü? Ez. Güçlü gördün mü? Kaç ) şahit olmuşluğum vardır. Eminim ki sizde birçok kez kekoların bu ortak davranışını gözlemlemişsinizdir ve gerçekten içinizde bu insanlara karşı bir nefret uyanmıştır.
Kısacası sizlere söylemek istediğim: Keko diye tabir edilen kesimin davranışları kesinlikle sempatik, şirin, komik değildir! Bu insanların davranışlarını meşrulaştırmak topluma zarar vermekten başka hiçbir amaca hizmet etmez. Haa bazı insanlar vardır, zararlı maddeler kullanır; ama hiç kimseye zararı yoktur, kendi hallerine takılırlar. Benim bu insanlara diyeceğim hiçbir şey yok, hatta onların kullandıkları zararlı maddelerden kurtulmasını dahi isterim; ama insanların sosyal hayatına zarar veren kekoların hiçbiri hakkında bu şekilde düşünmüyorum.
- Sözde mizah sayfalarının bir diğer en büyük zararı: İlişkilerde kendinizi yetersiz hissetmeniz yol açmasıdır.
Sözde mizah sayfalarının içeriklerinin büyük çoğunluğu kızlar üzerine olur demiştik. Peki bu sözde mizah sayfaları içeriklerinde kızlardan bahsederken ne şekilde bahseder: Tabii ki “Düştüm, ayıldım, bayıldım” şeklinde. Yani videoda paylaşılan kızları büyüterek. Peki bu tarz içeriklerde sizlere verilen bu telkin size kendinizi nasıl hissettirir? Ben sizlere söyliyim: Yetersiz, kendinizi karşı cinsten daha aşağıda hissettiren bir zihniyete farkında olmasanızda sizi sokar. Nasıl mı? Şu şekilde açıklıyım: Sürekli maruz kaldığınız telkinlere, bir müddet sonra inanma eğiliminde olursunuz.
Günde 10 tane farklı “Düştüm, bayıldım” tarzında salakça videoları izlemeniz doğrultusunda, farkında olmadan “Zihnen kadınları büyütmeye başlarsınız.” Nitekim aldığınız telkin bu yönde; “Düştüm, bayıldım” açıklamalı bir paylaşımdan başka bir telkin alma şansınız yoktur. Neticede ise sosyal ilişkilerinizde çok büyük sıkıntılar yaşarsanız. Sadece bu zarar bile bu sözde mizah sayfalarından uzak durmanız için yeterlidir.
2) Duyar Kasan Sayfalar
Duyar kasmak: Toplumun büyük çoğunluğunun, değer verdiği, inandığı olgular, olaylar üzerinden edebiyat, prim yapmak demektir. Sosyal medya uygulamalarında “Duyar kasma” yöntemine genellikle sözde mizah sayfaları başvurur. Yani bir sözde mizah sayfasının içeriklerinden muhakkak duyar kasmak için paylaşılmış içerikler bulabilirsiniz; ama sözde mizah sayfaları, duyar kasıcı sayfalar değildir. Asıl duyar kasıcı sayfaların içeriklerinin %80’ne yakın bir oranı, duyar kasma üzerine paylaşılmıştır. Az sonra örneklerini vericem. Ancak ilk başta şu soruyu cevaplayayım: Duyar kasan sayfalar, neden duyar kasar? Amaçları nedir? Cevabı çok basit: Çünkü duyar kasmak daima para eder. Yani insanlar o tarzda içeriklere, daima katılırlar.
Duyar kasan sayfaların ortak özelliği; Toplumun nabzına göre hareket etmeleridir. Bu sayfaların herhangi bir duruşu yoktur; sürüyü takip ederler ve sürü ne yaparsa o doğrultuda paylaşım yaparlar. Mesela sosyal medya da herkes, atıyorum ki “Savaş istemiyoruz” diye paylaşım yapmaya başlasa, bu sayfalarda “Savaş istemiyoruz” diye paylaşım yapar. Aynı şekilde millet “Savaş istiyoruz.” derse bunlarda “Savaş istiyoruz.” der. Kısacası bu sayfaların yukarıda söylediğim üzere, bir duruşu yoktur toplum ne yaparsa onu yaparlar.
Bu sayfalar duyar kasmak için genellikle: Kadınlar, hayvanlar, doğa, ülke insanının geriliği ve aklınıza gelebilecek her türlü diğer duyar kasma araçları olabilir.
İçeriklerden görmüş olduğunuz üzere duyar kasan sayfalar sadece ve sadece toplumun hassas noktaları üzerine edebiyat yaparlar. İçerikleri tamamen bu yöndedir. Mesela kadınlar, günümüz dünyasındaki en büyük edebiyat aracıdır. Duyar kasan sayfalar kesinlikle bu muazzam prim aracından yararlanırlar ve başarılıda olurlar. İşin açığı benim sosyal medya üzerinde en tiksindiğim sayfalar, bu duyar kasan sayfalardır; çünkü her paylaşımlarının altında, mutlak bir çıkarları vardır ve bu çıkarlara ulaşmak için her türlü prim aracını kullanırlar; yukarıda örneklerini gördüğünüz gibi.
Sosyal medya üzerinden bu tarz sayfalarla karşılaşırsanız yapabileceğiniz en güzel davranış o sayfadan uzaklaşmaktır veya takip ediyorsanız takipten çıkmaktır. Nitekim sizlerin ne gereksiz edebiyatlara ne de boş söylemlere ihtiyacınız vardır.
3) Bol Takipçili Kız Hesapları
Sosyal medya üzerinde, erkeklerin eş seçilimindeki dikkat ettikleri kriterlerden ötürü hiçbir vasfı olmadığı halde 30 saniyelik bir dans videosu sayesinde, binlerce takipçiye ulaşmış kız hesapları, sayfaları vardır. Bu tarz sayfaların sahipleri içerik üretiminde genellikle beyinden çok vücutlarını kullanırlar ve videolarında üç unsur vardır:
- Arka planda çalan, o anın modası olan bir müzik
- Vücudun %30’nu kapatan bir kıyafet
- Ve bir de kendileri
İşte bol takipçili bir kız hesabının oluşabilmesi için bu 3 unsurun yerine getirilmesi yeterlidir; ama çok önemli olan bir unsur daha vardır, o da “Sözde mizah sayfalarının yapacağı beleş reklamlardır.” Evet bol takipçili kız hesapları sözde mizah sayfalarının yapacağı reklamlar sayesinde büyür. Nitekim, sözde mizah sayfalarındaki kitle, genellikle ergen kesime ait olduğu için yorumlarda genellikle “Aga kızın hesabı nedir? Kim bu kız? Bu hesabı bulun, yoksa kendimi öldürürüm” tarzında yorumlar yapalar ve neticede kızın hesabı bulunur. Sonrasında ise herkes kızın hesabını takip eder. En nihayetinde hiçbir vasfı olmadığı halde binlerce takipçisi olan kız hesapları oluşur. Günümüzde bunun örneği çok fazladır.
Sizlere tavsiyem, hiçbir kızı; dans ediyor, oynuyor, zıplıyor diye takip etmeyin. Kendi zamanınızı bu tarz boş paylaşımları izleyerek öldürmeyin! Ayrıca gerçekten kaliteli bir erkek, bu tarz hesapları takip edip, bu hesapların sahipleri ile konuşma çabası içine girmez, paylaşımlarının altına saçma sapan “Çok güzelsin, harika” vs tarzında yorumlar yapmaz! Bu yüzden bu tarz sayfalardan uzak durun, varsa hesaplarınızda takipten çıkarın. Bu sizin için ve toplum için daha faydalı olacaktır.
Sosyal Medyaya Karşı Nasıl Bir Bakış Açısına Sahip Olmalıyız?
Sosyal medya kullanımında şu gerçeğin daima bilincinde olun: “Sosyal medyada sürekli bir veri akışı vardır ve siz sosyal medya gezdiğiniz sürece, bu veri akışının etkisi altında kalacaksınız.” Bu veri akışından aldığınız telkinler, öğretiler ne kadar doğru? Belki de çok yanlış telkinlerin etkisi altında kalacaksınız ve bu doğrultuda sergileyeceğiniz yanlış davranış sonucunda hayatınızın yanlışını yapacaksınız. Bu doğrultuda sosyal medya kullanımında, olabildiğince az bilgi akışına maruz kalmalıyız. Bunu yapabilmek içinse ilk olaraktan “Sözde mizah sayfalarından, duyar kasan sayfalardan, bol takipçili kız hesaplarından” uzak durmalıyız.
Sosyal medyada takip edeceğimiz sayfalarda dikkat etmemiz gereken en önemli kriter: Bizlere fayda sağlayıp sağlamadığına bakmak olmalıdır. Yani bir sayfa sizlere fayda sağlıyor mu? Bu sorunun cevabına “Evet” diyebiliyorsanız, o zaman o sayfayı takip edebilir ve o sayfanın bilgilerinden yararlanabilirsiniz. Aynı şekilde çok kaliteli içerikler üreten, gerçek anlamda mizah sayfası olma niteliğine sahip sayfalarıda takip edebilirsiniz; çünkü bu sayfaların bir duruşu vardır ve içeriklerinde gerçek anlamda emek vardır. Mesela “Furkan Emirce” gibi.
Son olarak sizlere şunu söyleyebilirim ki sosyal medya uygulamalarını kullanmak, herhangi bir amacımıza hizmet etmiyorsa önemli değildir. Yani kullanmanın bir şartı yoktur. Nitekim sosyal medya uygulamaları zaman öldürmeden hiçbir amaca hizmet etmemektedir.
Geri bildirim: Perma Saç Erkek - En İyi Perma Modelleri | ERKEK GİYİM REHBERİ