Hayatımız genellikle farkında olmadığımız bir şekilde, stabil olaraktan ilerler. Öyle ki sabahları kalktığımız vakit ve sonrasında gün içerisinde yaptığımız eylemler çoğunlukla bir önceki güne benzerdir. Günümüz dünyasında bu stabilliğe konfor alanı ismi verilmiştir.
Konfor alanı içerisinde yaşarken birçok şeyimiz bellidir; kuracağımız cümleler, sergileyeceğimiz davranışlar, kullanacağımız yollar vs. Konfor alanında yaşamanın bu şeffaflığı bizlerin gelişiminin önünde duran en büyük engeldir; çünkü gelişim için ilk koşul konfor alanı dışına çıkmak, bilinmemezliğin içine girmektir. Bizler rahatlık alanımızdan çıkınca, kendimizi zorlayınca gelişmeye başlarız. Ancak birçok kişi bu gerçeğin farkında değildir. Ve bu farkındalık eksiklikleri yüzünden daima konfor alanlarının içerisinde yaşarlar.
Bu noktada benim aklıma şu şekilde bir soru geliyor: “Eğer hayatı boyunca büyük oranda konfor alanı içerisinde yaşamış ve herhangi yeni bir eylem denememiş insanlar konfor alanlarından çıksalardı ve yeni farklı eylem deneselerdi acaba 3 ayda ne yapabilirlerdi? Ne kadar yol kat edebilirlerdi?
Bu sorular bende merak uyandırmakta; çünkü bu sorulara verilecek cevaplar aslında hayatta neden karamsar zihniyette yaşamamız gerektiğini bizlere kanıtlamaktadır. Öyle ki 3 ayda ne yapılabilir? sorusunun cevaplarını vasat halde bir yaşantısı olan, kendisini hiç geliştirmemiş, daima konfor alanı içerisinde yaşamış bir insan üzerinden vericem. Acaba vasat durumda diyebileceğimiz bir insan bugün niyetlense ve konfor alanı dışına çıksa 3 ayda neler başarabilir? Gelin bu sorunun cevaplarını inceleyelim:
YAZI İÇERİĞİ ;
Vasat Durumdaki Bir İnsan 3 Ayda Neler Yapabilir?
- Hafif ölçekli bağımlılıklardan kurtulabilir: sigara, kumar, porno gibi.
- Günde 15 kelimeden 3 ayda 1.350 yeni kelime ezberleyebilir. Ayrıca burada şu bilgiyi de vermek istiyorum: 3.000 kelimede İngilizceye %95, 5.000 kelimede %98, 10.000 kelimede ise %99 oranında hakim olunmaktadır. Aynı zamanda İngilizce’de 1.000 kelime bilen bir kişi, İngilizceyi %80 oranında anlayacaktır. Bkz: İngilizce konuşmak için kaç kelime gerekli?
- Günde 100 sayfadan 90 günde 9.000 sayfalık kitap okuyabilir. Bir kitap ortalama 300 sayfa olsa 3 ayda 30 farklı kitap bitirilebilir ve bu doğrultuda kitap okuma alışkanlığı kazanabilir.
- Cepte 1 TL bile parası yoksa, kalacak evi yoksa, sokakta yaşıyorsa dahi en kötü ihtimalle asgari ücretli bir işe girebilir ve 6.000 TL küsürlerde para kazanabilir. Bu para ile kira da olsa bir eve çıkabilir.
- Sağlam bir özgüven duygusu geliştirebilir ve bu doğrultuda sosyal korkularını minimum düzeye indirebilir.
- Fitnes’a başlayabilir ve 3 ay içerisinde fazla bir kas kütlesi elde edemese de üzerindeki ataleti atar, hareketlerin nasıl yapılacağını öğrenir, beslenmesini düzene sokar. Zaten bu noktadan sonra da gelişim sürecei çok hızlanır.
- Yüzme, araba sürme, motur sürme vb eylemleri çok iyi bir şekilde öğrenebilir.
- Sosyal anlamda hiç çevresi olmasa bile atacağı yeni adımlar sayesinde kendisine yakın bir arkadaş ortamı kurabilir.
- Herhangi bir alan, konu üzerine çalışması neticesinde ortalama bir insandan daha fazla bilgiye sahip olur.
- Sağlıklı bir şekilde 12 kilo verilebilir.
- Vs.
Şuan da vasat durumda olan bir insan harekete geçmesi ile birlikte 3 ay içerisinde yukarıda saydığım eylemleri gerçekleştirebilir. Peki ben “3 ayda ne yapılabilir?” sorusuna karşı cevap olaraktan bunları yazarken aslında nereye varmak istiyorum? Varmak istediğim temel nokta: Bizlerin yaşımıza bakılmaksızın her an, daima gelişeme açık olduğu gerçeğini sizlere hatırlatmaya çalışmamdır. Nitekim çevremden gözlemlediğim kadarıyla birçok insan, hayata karşı karamsar zihniyete girmiş durumda ve “Artık bizden geçmiş” modundadır.
Halbuki bir insanın sağlığı yerinde ise o insan mücadeleye devam edebilir ve o insandan daha hiçbir şey geçmemiştir. Vasat durumda olan bir insan 3 ayda ne yapabilir? Sorusuna vereceğimiz cevaplarda bunun en güzel kanıtıdır.
Öyle ki siz bugün hiçbir İngilizce kelime bilmeseniz, o kadar vasat halde olsanız bile 3 ayda 1.350 kelime ezberleyebilirsiniz ve bu sayede İngilizce’nin %80’ni anlamaya başlayabilirsiniz. Aynı şekilde bu zamana kadar bir tane bile kitap okumamışsanız, kitap okuma konusunda bu kadar vasat durumdaysanız günde 100 sayfa kitap okuma sayesinde 3 ayda ortalama 30 tane kitap okursunuz. Bu sayede de kitap okuma alışkanlığı kazanmış olursunuz. Yeterki harekete geçin…
Yeter ki harekete geçin demişken sizlere burada insanların bir hedef doğrultusunda neden harekete geçemediklerinin en önemli nedenlerinden iki tanesini de sizinle paylaşmak istiyorum, bu harekete geçememe nedenleri: İnsanların ulaşmak istedikleri hedefe çok uzun zaman sonra ulaşacaklarını ve bu yolda ilerlerken daima hareketin başlangıcında hissettikleri o olumsuz duyguları hissedeceklerini düşünmelerinden kaynaklanır. Bu iki neden insanların harekete geçmemesinde ki en önemli nedenler ve düşüncelerdir. Ancak bu düşünceler veya nedenler ne kadar gerçeği yansıtmaktadır? Yoksa sadece birer aldatmaca mıdır? Ya da sadece insanların çok fazla büyütmesinden ibaret midir? Açıklayalım.
İlk olaraktan “İnsanların ulaşmak istedikleri hedefe çok uzun zaman sonra ulaşacaklarını düşünmeleri” nedenini inceleyelim ve bu doğrultuda şu soruyu soralım: Bir hedefe ulaşmak ne kadar zaman alır? Bu sorunun herhangi bir ortalaması yoktur, kimi hedefler için sonuca ulaşmak 1 aydır, kimi hedefler için 1 yıldır, kimi hedefler için 10 yıldır ve zaten önemli olan da bu değildir, önemli olan: Harekete geçtikten bir müddet sonra artık ana hedefinize ulaşmanın çorap söküğü olacağıdır.
Nitekim herhangi bir hedef doğrultusunda harekete geçtiğiniz ilk zamanlarda bir bilinmemezlikle karşı karşıya kalırsınız ve bu da sizin üzerinizde çok büyük bir stres oluşturur, “Nasıl yapıcam? Ne yapmalıyım?” gibi sorular yüzünden tüm stres seviyeniz artar ve zaten “İnsanların hareketin başlangıcında hissettikleri o olumsuz duyguyu daima hissedeceklerini düşünmeleri” nedeni de bu sebepten ötürü ortaya çıkar. Ancak o ilk baştaki bilinmemezlik durumunda oluşan stresi atlatırsınız bu noktadan sonra artık hedefinize ne zaman sonra ulaşacağınızı da umursamamaya başlarsınız. Çünkü artık üzerinizde herhangi bir stres kalmamıştır ve sizde bu yüzden çok rahat bir şekilde hedefinize ulaşmak için hareket eder, “Hedefime ne zaman ulaşıcam?” diye kafayı yemezsiniz.
Kısacası demem o ki “Abi şimdi çalışmaya başlıcam ama ben o hedefime ne zaman ulaşıcam? Önümdeki işler beni strese sokuyor” deyip harekete geçmeden, oturduğunuz yerden beklemeyin. Hedefinizi belirleyin ve harekete geçin; çünkü söylediğim üzere harekete geçtikten bir müddet sonra hedefinize ulaşmak çok kolay olacaktır. Ancak söylemleriniz ile oturduğunuz yerden, yapmanız gereken işleri büyütür ve “Hedefe ulaşmak için kim bekler o kadar zaman?” derseniz hiçbir zaman harekete geçemezsiniz. Bu yüzden “Kim bekler o kadar zaman?” demeden ve yapmanız gereken işleri büyütmeden direkt olarak harekete geçin.
İşte sizlere bu noktada, 3 ayda ne yapılabilir? Sorusuna karşılık, en etkili cevap olarak “3 ayda hedefinizin en zor kısmını, yani başlangıç kısmını atlatabilir ve ve potansiyel bir kazanan olma durumuna ulaşabilirsiniz” derim.
3 Ayda Potansiyel Bir Kazanan Olun!
Hayat içerisinde, belirlenecek hangi hedef olursa olsun, hedefin büyüklüğü fark etmeksizin 3 ay gibi bir zaman diliminde, eğer harekete geçilirse potansiyel bir kazanan olunabilir. Çünkü bir hedef üzerinde 3 ay yogunlaşılması sonucunda:
- Bilinmemezlik durumu ortadan kalkar ve o hedefe giden yoldaki eylemler üzerinde refleks kazanılır.
- Atalet atılır.
- Yeni bilgiler öğrenildiği için yeni fikirler oluşur. Yeni fikirler yeni hedefleri oluşturur.
- Hedefi başarma konusunda özgüven artışı yaşanır.
- Hedefin büyüklüğüne göre az veya çok oranda yol kat edilir. Ve bu doğrultuda azda olsa kazanç sağlanır.
- “Ben yapabilirim” inancı oluşur.
- Tecrübe kazanılır.
Bu saymış olduğum etkenleri, bir hedef doğrultusunda ilerledikçe 3 ay içerisinde kazanırsınız ve en önemlisi kazandığınız bu etkenlerin hepsi sizi potansiyel bir kazanan olma adayı yapar. Burada şunu da bilmelisiniz ki hayatta; kazanmış, başarıya ulaşmış insanların her biri ilk olaraktan potansiyel bir kazanan adayı olmuşlardır. Yani başarıya ulaşmadan önce ilk başta başarılı olabilme potansiyeline erişmişler, zihinlerini başarıya endekslemişlerdir. Sonrasında başarıya ulaşmışlardır. Bu durum, hayattaki birçok olay için de geçerlidir.
Mesela sokaktaki bir torbacı, torbacı olmadan önce de büyük ihtimalle potansiyel bir torbacı adayıydı, zihniyeti bu yöndeydi ve netice torbacı oldu. Yani hiçbir insan “Ya benim param kazanmam lazım gidip torbacılık yapayım” demez. İlk olaraktan o pisliğin içindedir zaten; uyuşturucu satan insanlarla arkadaşlık yapmak, uyuşturucu madde kullanmak gibi. Nihayetinde bu kişinin yolu torbacılığa gider ve torbacı olur. Bu doğrultuda ben sizlere soruyorum ki “Sizler şuanda yaptıklarınızla, içinde bulunduğunuz ortamla kendinizi hangi sıfatın potansiyel bir adayı yapıyorsunuz?” Bu soru üzerine gerçek anlamda düşünün ve eğer “başarılı insan” sıfatına erişmek istiyorsanız, hedefiniz doğrultusunda harekete geçin ve 3 ay içerisinde yaptıklarınızla potansiyel bir kazanan adayı olun. 3 ay içerisinde kazanan, başarılı insan olabilme potansiyeline erişebilirsiniz. Yeter ki harekete geçin…