Hayat içerisinde ister iş dünyasına atılmış birisi olun, ister öğrenci olun fark etmez, her ne olursanız olun, eğer çocuk değilseniz daima çalışırsınız. Herhangi bir alan, konu, iş üzerinde çalışma eylemini gerçekleştirmeniz ise sizin zamanınızı ve enerjinizi alır. Verilen bu zamana ve enerjiye “Emek” denir.
Emek vermek, sonucuna bakılmaksızın bir insanın en kutsalları arasındadır. Eğer siz bugün, bir insanın var olan emeğine göz dikerseniz, size en sert şekilde cevabını verecektir. Nitekim herhangi bir alan üzerinde insan emek vermeye başladıkça, o alan üzerinde hayalde kurmaya başlar; Fıtness’a başlayan bir insanın, gelecekte harika bir vücuda sahip olacağını hayal etmesi gibi. İşte bu yüzden, bir insanın emeğine göz dikseniz size en sert şekilde cevabını verecektir; çünkü siz o kişinin hayaline de göz dikmiş olacaksınız.
Emek vermek bizler için bu kadar önemli ama herhangi bir işe, konuya emek verirken, verime ne kadar önem veriyorsunuz? Emek verdiğiniz konu üzerinde, nasıl daha fazla verim alabilirim? Diye hiç araştırma yaptınız mı? Yoksa sadece bodoslama çalışıyor musunuz? Eğer bodoslama çalışanlardansanız, çalıştığınız işten düşük verim alırsınız. Düşük verim ise emeğinizin ve enerjinizin büyük çoğunluğunun boşa gittiği anlamına gelir. Ayrıca bodoslama çalışmanın en kötü tarafı: Pes etme ihtimalinizin yüksek olmasıdır.
Siz nasıl ki darmadağın bir odaya girince “Bu ne?” şeklinde bir tepki veriyorsanız, beyninizde darmadağın, verimsiz çalışmanın sonucunda “Bu ne?” der ve Error vermeye başlar. Bu yüzden verimli çalışma nasıl olur? Verimli çalışma teknikleri nelerdir? gibi soruların cevaplarını bilmelisiniz. Ancak ilk olaraktan verimden daha önemli bir soru sormak istiyorum sizlere:
YAZI İÇERİĞİ ;
Çalışma Amacınız Ne?
Evet bu soru birçok sorudan daha önemli; çünkü bu soruda, verdiğiniz onca zamanın ve enerjinin, bir hiç uğruna mı? Yoksa arkasında gerçekten bir amacınızın olup olmadığı ile yüzleşeceksiniz. Yaptığınız herhangi bir eylemi yapma amacınız ne? Eğer bu soruya kendinizi tatmin edebilecek bir cevap verebiliyorsanız, bir hiç uğruna çalışmıyorsunuzdur ama cevap veremiyorsanız bilin ki bir hiç uğruna çalışıyorsunuzdur ve herhangi bir işten verim alamamanın en büyük nedeni: Amaç eksikliğidir.
Bir iş üzerinde amacı olmayan bir insan nasıl verimli çalışabilecek ki? Daha doğrusu verimli çalışmayı geçtim nasıl çalışabilecek? İnsan önünde amacı olmadan, kazanacağı bir varlığı görmeden kendisini yaptığı işe adayamaz ve bu durum da doğal olaraktan verimli çalışamaz. Peki bir insanın kendisini yaptığı işe adıyamamasının; verimsiz, amaçsız bir şekilde çalışmasının bedeli nedir?
- Zaman kaybı
- Enerji kaybı
- Hiçbir varlığa sahip olamama
- En önemlisi de hayatı elinden kaçırma durumu
Günümüzde insanların kişisel anlamda kendilerine verdikleri en büyük zarar, yaptıkları eylemleri neden yaptıklarını bilmemeleridir. Mesela, X kişisi günde 10 saat çalışıyor ama neden çalıştığını kendisi de bilmiyor! Haa tamam para için çalışıyor diye bilirsiniz ama ben buradan daha geniş bir bakış açısından bahsediyorum; Diyorum ki çalıştığın işte amacın ne? İleride bu iş üzerine işletmemi açmak istiyorsun? Kendini bu alanda mı geliştirmek istiyorsun? Onca emeğini ve zamanını verdiğin bu iş üzerinde bir hedefin var mı? Benim bahsettim noktalar bunlar.
Kendi tecrübelerimle söyleyebilirim ki insanlar bunun farkında değiller, genelde “Bindik bir alamete gidiyoz kıyamete” kafasındalar. Adam bir iş üzerinde çalışıyor ama o iş üzerine hiçbir hedefi yok, ay sonu gelsin para mı alayım derdinde. Aynı şekilde kişi, üniversiteye okumaya gidiyor, hedef ne? Diye sorunca; “Okul bitsin de bakarız.” diyor. İşte bu ve benzeri hedefsizlik, amaçsızlık durumları kişinin genel olaraktan hayatını verimsiz geçirdiği, yaptığı işten verim alamadığı gerçeğini tesciller.
( Bkz: Üniversite okumanın gerçekleri )
İnsanın hayat içerisinde, genel olaraktan daha verimli olabilmesi “Bu işi yapıyorum ama amacım ne? Bu iş sonunda kazanacaklarım neler?” sorularına net bir cevaplar verebilmesi gerekir. Bu sorulara net bir şekilde cevap veren kişi zamanını ve enerjisini basit şeyler için çöp etmiyordur, tam aksine zamanını verimli kullanıyordur.
İnsan zamanını neden verimli kullanmalı?
İnsan olarak düştüğümüz en büyük yanılgılardan bir tanesi; zamanımızın çok fazla olduğu yanılgısıdır. Böyle zannediyoruz, diyoruz ki “Daha zamanım çok!” Halbuki insanın, belirli bir zaman içerisinde yapabileceği eylemler oldukça kısıtlıdır. Bir gün üzerinden örnek vermemiz gerekirse, bir insanın ortalama 8 saati uykuya gider, 2 saati yemek yemeğe gider geri kalanı ise 8 saat çalıştığı düşünülürse çalışmaya gider ve elde kaldı 6 saat! Evet gün içerisinde bir insana kalan topu topuna 6 saattir.
İşte bir insan gerçek anlamda, hayatı içerisinde yeni bir düzen, yeni varlıklar kazanmak istiyorsa bu zamanını oldukça verimli kullanması gerekir. Yaptığı eylemleri neden yaptığının bilincinde olması gerekir. En önemlisi de kendisine hedef belirlemesi ve bu hedef doğrultusunda plan tablosu oluşturması gerekir. Verimli çalışmanın en temel faktörü budur.
Bazılarınızda şu şekilde düşünceler olabilir “Ben hayatımı şekillendirmek istemiyorum, yeni varlıklar kazanmak istemiyorum, zamanımı öylesine öldürmek istiyorum. “Eğer bu tarz bir bakış açısına sahipseniz sizlere şunu çok net bir şekilde söyleyebilirim ki “Hayatınız her zaman şuanda olduğu gibi geçmeyecek, içerisinde bulunduğunuz ortam elbet bir gün bitecek!” İşte o zaman ya “Keşke yapsaydım” ya da “İyi ki yapmışım” diyeceksiniz. İyi ki yapmışım diyen tarafta olmak için şuanınızı iyi değerlenmeniz gerekir. Yani çalışmanız gerekir. Çalışırken, çalışmanızdan verim alabilmek içinde verimli çalışma yöntemlerini bilmeniz gerekir. Peki verimli çalışma nasıl olur?
Verimli Çalışma Yöntemleri Nelerdir?
Yapacağınız herhangi bir eylemden maximum verimi almak için ilk olaraktan yapacağınız eylem hakkında teorik bilgi edinmelisiniz. Yani yapacağınız eylemin ne olduğunu, nasıl yapılacağını tamamen öğrenmelisiniz. Mesela bu makaleyi okuyan ve Fıtness yapan arkadaşlar bilir; Fıtnes’a yeni başlayan kişilerin birçoğu hareketlerin çoğunu yanlış yapar ve dolayısıyla hiçbir verim alamaz. Hatta verimden ziyade kendilerine zarar verirler. Peki neden? Çünkü araştırmıyorlar. Araştırmamalarının bedelini de enerji ve zaman kaybı olarak ödüyorlar.
Bu yüzden, hayatınızda bir işe, eyleme başlamadan önce yapacağınız işte maximum verim alabilmek için araştırın. Gerekirse uzun bir zamanınızı araştırma eylemine ayırın. Çalıştığınız işten verim almanın ilk koşulu: bilgi edinmedir. Yani “Nasıl yapılır?” sorusuna cevap bulmaktır. Günümüzde herhangi bir konuda bilgi sahibi olma çok ama çok kolaydır; nitekim bilgi 1 saniye uzağımızda.
Verimli çalışmak için gerçekleştirmeniz gereken diğer adım; hedef belirleme ve plan yapmadır. Hedef belirleme ve plan yapma verim almak için önemlidir; çünkü bodoslama yapılan hiçbir eylemden verim alamazsınız. Gidersiniz bi gazla bir eyleme başlarsınız, çalışırsınız, çalışırsınız ama sonra motivasyonunuz düşer (Düşecekte) ve o işi orada bırakırsınız. Sonuçta ise zamanınız ve enerjiniz yaptığınız işin sonucunu göremeden heba olmuş olur.
Hedef belirleme ve plan yapma sizin motivasyonunuzu daima yukarıda tutar. Nitekim plan tablonuza, bitirdiğiniz her iş doğrultusunda attığınız tikler sizlere büyüyen bir motivasyon olaraktan geri döner. Ayrıca, hedef belirlediğiniz ve plan yaptığınız zaman, yapacağınız işlerin ne olduğunu bilirisiniz. Yani beyninizi belirsizlikten kurtarırsınız. Unutmayın ki belirsizlik bilinçaltı zihnin en sevmediği durumlardan bir tanesidir ve insan üzerinde çok büyük stres yaratır. Sadece bu stres bile sizin pes etmenize neden olabilir.
Hedef belirlemenin ve plan yapmanın bir diğer avantajı ise hedefe ulaşınca, hangi varlığa sahip olacağınızın bilincinde olmanızdır. Bu durum, yaptığınız işe sıkı sıkıya bağlanmanızı sağlar. Bu da odaklanmanızı, yani yaptığınız işten verim almanızı büyük oranda artırır. Bu yüzden yaptığınız işten, eylemden verim alabilmek için hedef belirlemeli, plan tablosunu oluşturmalısınız.
(Bkz: Hedef Nasıl Belirlenir? )
(Bkz: Plan Tablosu Nasıl Oluşturulur? )
Teorik bilgi edinme, hedef belirleme ve plan yapma, yapılan işten, eylemden verim almanın ilk koşulları olduğunu yukarıda açıkladık. Şimdi ise harekete geçince, maximum verim alabilmeniz için yapmanız gerekenlerden bahsedelim.
- Çalışma ortamınızdan dikkatinizi dağıtacak her ne varsa kaldırın:
Odaklanmak, kendinizi bir işe adamak, en büyük verim alma kaynaklarınızdandır. Hayatınızda her ne yapacak olursanız olun, odaklanmaya başlayınca, yaptığınız işin içine girmeye başlarsınız ve bu durumda, yaptığınız işten verim almanızı sağlar. Nitekim, herhangi bir işin içine girdikçe o işi kavramaya, öğrenmeye başlarsınız.
Odaklanmak öğrenmenin en temel koşulları arasındadır. Bu yüzden yeni bir bilgi, beceri öğreneceğiniz zaman dikkatinizi dağıtacak, nesnelerden olabildiğince uzak durun. Özellikle telefondan! Telefon sizin dikkatinizi dağıtacak, en güçlü araçtır. Yanı başınızda telefon varken ne ders çalışabilirsiniz ne de herhangi bir başka eyleme odaklanabilirsiniz. Çalışmaya başlayacağınız zaman, telefonunuzu olduğunuz yerden uzağa kaldırın ya da kapatın gitsin.
- Olumsuz duyguları umursamayın:
Herhangi bir eyleme, işe başlamadan önce hissedeceğiniz olumsuz duygular gayet doğaldır; ama siz bu duyguların üzerine düşerseniz, “Ben neden böyle hissediyorum?” zihin yapısına girerseniz, ne yaptığınız işten zevk alabilirsiniz ne de olumlu bir sonuç alabilirsiniz. Sadece hissettiğiniz o olumsuz duyguyu büyütürsünüz. Bu durumda da yaptığınız işten hiçbir verim alamazsınız. Bu yüzden bir eyleme başlamadan önce hissedeceğiniz olumsuz duyguları önemsemeden eyleme geçmeye başlayın.
- Öğrendiğiniz her ne ise tekrar edin:
Harekete geçtiğiniz zaman, ister öğrendiğiniz bir beceri olsun, ister bilgi olsun fark etmez, öğrendiğiniz her ne ise düzenli bir şekilde tekrar edin. Tekrar etmek, öğrenilen bilginin, becerinin kalıcı olmasını sağlar. Bu da emek verdiğiniz bir işin, eylemin boşa gitmesini engeller.
- Mola vermeyi ihmal etmeyin:
Hayatta her şeyin bir kapasitesi olduğu gibi bizlerinde belirli bir kapasitesi var. Bu kapasitenin üzerine çıktıktan sonra, yaptığımız işten hiçbir verim alamayız. Bu fiziken de böyle zihnende böyle. Çalışma saatlerinizin arasına, muhakkak ki düzenli olarak molalar koyun ve molalar esnasında kendinizi zihnen dinlendirin. Mümkünse telefonla veya bilgisayar ile oynamayın ve sadece öğrendiğiniz bilgi, beceri üzerine düşünün. Bu eylemin, öğrendiğiniz bilgiyi pekiştirmede büyük etkisi vardır.