Hayatımızın büyük çoğunluğunu sosyal ilişkilerimiz ile geçer. Öyle ki gün içerisinde yakınlık derecesine bakılmaksızın, birçok insan ile iletişime geçeriz. Çalıştığımız yerde, otobüste, dışarıda, kafelerde kısacası her yerde tanıdığımız veya tanımadığımız insanlar ile iletişim halinde oluruz.
Eğer, hayatımızın büyük çoğunluğunu kapsayan sosyal ilişkilerimizde, kendimizi ifade etmekte zorlanıyorsak, duygularımızı bastırarak yaşıyorsak, insanların gözüne bakmaktan dahi çekiniyorsak, bu hayat bizler için çekilmez bir hal alır. Çünkü hayatımızın büyük bir çoğunluğunu kapsayan olay karşısında güçsüz bir durumdayızdır. Bu yüzden hayat içerisinde sosyal ilişkilerimizi şekillendiren düşünce kalıplarını ve duygularımızı kontrol etmeliyiz.
Sosyal hayatımızı oluşturan, sosyal ilişkilerimizde, davranışlarımızı şekillendiren öyle bir düşünce var ki, bu düşünce, istisnasız olarak, fark edemesek de her yerde karşımıza çıkar. Bu düşünce kalıbı “İnsanlar ne der?” düşüncesidir.
İnsanlar ne der düşüncesi hayatımızın her alanında kendisini göstermektedir. Ancak bizler bu düşünce kalıbını bilinçli zihnimiz ile fark edemeyiz. Nitekim bu düşünce kalıbı, gün içinde, sosyal ilişkilerimizde “insanlar ne der?” acaba diye sürekli olaraktan aklımıza gelmez.
Bu düşünce kalıbı daha çok “duygu” olarak içimizde belirir. Hani şu çok meşhur rezil olma korkusu var ya, onun bir tezahürü olarak karşımıza çıkar.
- Mesela otobüse binersiniz, yol parasını verirsiniz ve almanız gereken para üstünü şoför vermezse, “İstesem mi? istemesem mi?” acaba diye düşünürken hissettiğiniz o duygu var ya hani parayı geri istemenizi engelleyen, işte o duygu “İnsanlar ne düşünür?” düşüncesinin hissettirdiği duygudur.
Bu duyguyu çok şiddetli bir şekilde yaşamamız sizin de tahmin edebileceğiniz gibi, hayatımızı felç eder ki zaten bunu hepimiz biliyoruz. Ancak burada asıl önemli olan nokta bu duygunun hayatımızı ne kadar çok etkilediği üzerine konuşmak değildir asıl önemli olan nokta bu duyguya, düşünce kalıbına nasıl çok fazla kulak asmayabileceğimizi öğrenmektir.
Nitekim eğer bunu başarabilirsek, sosyal ilişkilerimizde rahat bir şekilde davranmamızı en çok engelleyen, bir duygudan kurtulmuş olacağız. Bunun sonucunda da sosyal ilişkilerimizde çok daha rahat, özgür davranışlar sergileyebileceğiz.
- Peki bu duygudan kurtulmanın yolu nedir? İnsanlar ne der? Düşüncesini umursamamanın yolu nedir?
İnsanlar ne der? Düşüncesinden Kurtulmak
İnsanlar ne der? elalem ne der? düşüncesinden kurtulmanın en temel yolu; davranışlarımızı değiştirmektir. Yani insanlar ne der? rezil olur muyum? diye korkup yapmadığınız, davranışların tamamını yapmaktır.
- Siz bunu bilinçli zihniniz ile bilerek yaptıkça, zihninize gelen bildirimleri (yapma rezil olursun gibi) umursamamaya başlarsanız ve bir müddet sonra bu bildirimlerin etkisi hissetmeyeceğiniz kadar az olur.
Ancak tam tersi durumda, eğer zihninize gelen “insanlar ne der?” düşüncesini umursarsanız ve bu doğrultuda harekete geçmezseniz emin olabilirsiniz ki bir daha ki sefere bu bildirim daha şiddetli gelecektir. Yani aslında bu bildirimi umursadıkça, kulak astıkça daha da büyüyecektir.
Bu yüzden sosyal ilişkilerinizde fark ettiğiniz ve elalem ne der diye yapmadığınız şeylerin tam tersini yapın. Bunu elinizden geldiğince “yapsam mı? yapmasam mı?” diye sorgulamadan, 5 saniye içerisinde yapın. Çünkü düşündükçe yapamayacaksınız! Bunun sebebini 5 saniye kuralı isimli makalemde bahsettim. Okumanızı tavsiye ederim.
Mesela bu zamana kadar insanlar ne der düşüncesinin oluşturduğu korku yüzünden sınıfta bir kere bile parmağını kaldırmamış bir öğrenci için parmak kaldırmak ve hocaya bir soru sormak gerçek anlamda onu zorlayan bir eylem olacaktır.
Ancak eğer bu kişi, tüm korkusuna ve aklına gelen “yanlış söylersem, kekelersem insanlar ne der?” düşüncesine rağmen sınıfta parmağını kaldırır ve hocasına anlamadığı bir yerde soru sorarsa veya hocanın sorduğu bir soruya cevap verirse ve bu davranışını sürekli olarak tekrar ederse artık hissettiği korku duygusunu ve zihnine gelen bildirimi önceki kadar şiddetli yaşamaz.
- Ayrıca bu yüzleşme sayesinde kişide “ben korkuma rağmen harekete geçebilirim” bilinci oluşur ve bu da özgüveni doğurur.
(Bkz: Öz güven nedir? kazanma yolları nelerdir?)
Yukarıdaki öğrenci örneğinde olduğu gibi sizlerde insanlar ne der? düşüncesinden ötürü oluşan korku duygusunu yoğun hissettiğiniz alanlarda, olaylarda her zaman sergilediğiniz davranışların tam tersini yapın.
Mesela şok, bim gibi marketlere girdiğinizde 10 krş paranızın üstü artıyorsa bunu “istesem mi? istemesem mi? alsam mı? almasam mı?” diye düşünmeyin 🙂 ve paranızın üstünü isteyin veya alın.
Aynı şekilde, tanımadığınız bir ortama giriyorsanız ve “acaba selamımı alırlar mı? acaba duymazlar mı?” gibi aklınıza gelen düşünceleri umursamadan ortamda bulunan kişilere selamınızı verin.
- Kısacası insanlar ne der? diye düşündüğünüz ve yapmadığınız ne varsa yapın. Bunu yapmayı başarırsanız, insanlar ne der? düşüncesini umursamamayı da başarırsınız.
- Neticesinde ise sosyal anlamda hayat kalitenizi 1 tık daha artırmış olursunuz.
Ayrıca (Bkz: Korkularla yüzleşmek için bilmeniz gerekenler)
Güzel yazınız için teşekkürler.
Rica ederim, iyi okumalar..