Milyarder olmak, para olgusunu anlamış her insanın sahip olmak isteyeceği üst düzey rütbeli bir konumdur. Nitekim milyarder insan, hayatına birçok maddi veya manevi varlığı çekebilir. Ve zaten milyarder olmanın değeri de burada yatmaktadır. Düşünün ki asgari ücretle çalışan bir insan için para sayesinde 8-5 mesaiden kurtulmak, bir nevi sürekli kazanılan özgürlük bile çok fazla paraya sahip olmak için yeterli bir sebeptir.
Günümüz ekonomik sisteminde para kazanma isteğimiz, bizler için adeta yemek yeme, uyuma gibi birer içgüdüye dönüşmüştür. Öyle ki her şeyimiz paraya bağlıdır. Bu yüzden para kazanmaya çalışmak, para istemek son derece doğaldır. Ancak para kazanma konusunda bazı gerçeklerin farkına varmalıyız; çünkü bizler için resmen içgüdüsel bir isteğe dönüşmüş olan para kazanma isteği, bazı çıkar grupları tarafından acımasızca, kendi menfaatleri doğrultusunda kullanılmaktadır. Ve oltalarının ucuna yem olaraktan, bizim nefsimize uygun söylemleri takmaktadırlar. Ve bu yüzden de kendi çıkarlarını, başarılı bir şekilde sağlıyorlar.
İnsan olarak bizlerin oltaya gelmesindeki en büyük etken; doğal isteklerimizin çatışmasıdır. Bir yandan çok para istiyoruz ama bunu en kolay şekilde gerçekleştirmek istiyoruz; mesela günde 15 dakika çalışarak milyarder olmayı istiyoruz, evden dışarı çıkmadan özgüven kazanmayı istiyoruz, kendimizi geliştirmeden saygı duyulan bir insan olmayı bekliyoruz. Ben bu duruma insanın bilinçli zihin ile ilkel zihnin çatışması diyorum. İsteklerimizi bilinçli zihnimiz tarafından oluşturuyoruz ve bu yolda mücadele etmemiz gerektiğini biliyoruz; ama diğer yandan hiçbir şekilde mücadele etmek istemiyoruz; yatması, tv izlemesi bize o kadar güzel geliyor ki kıpırdamak dahi istemiyoruz. İşte insani olan bu özelliğimiz en büyük zaafımız ve bu zaafımızdan yararlanmak isteyen pazarlamacılar fazlasıyla mevcuttur.
- Milyarder mi olmak istiyorsunuz? Alın bu eğitim setimi günde 15 dakika çalışarak milyarder olacaksınız.
- Özgüven mi kazanmak istiyorsunuz? Alın bilinçaltı hipnoz CD’mi ve kaya gibi bir özgüvene sahip olun.
- Yabancı dil mi öğrenmek istiyorsunuz? Bu 3 CD’yi alın ve 3’er kez baştan sona izleyin. Sonrasında nasıl İngilizce konuşacağınıza siz bile şaşıracaksınız.
Bu ve bunun gibi pazarlama söylemlerini duyduğunuz anda olduğunuz yerde durun ve olabildiğince hızlı bir şekilde oradan uzaklaşın; çünkü orada yasal dolandırıcılık söz konusudur.
Hayatta, herhangi bir varlığa sahip olmak için, herhangi bir varlığı kazanmak için belli başlı başlı kriterleri yerine getirmek zorundasınız. Eğer bu kriterlerin ne olduğunu anlarsanız: Kazanmanın, sahip olmanın yasasını da anlarsınız ve en önemlisi de sazan olmaktan kurtulursunuz. Neticede ise cebinizdeki para ve zaman size kalır.
YAZI İÇERİĞİ ;
Kazanmak İçin Gerçekleştirmeniz Gereken 2 Kriter
Kriter kavramı, herhangi bir oluşumu ve olguyu oluşturan parçalar, niteliğinde kullanılır. Bu bağlamda sizlere şunu söyleyebilirim ki hiçbir oluşum tek bir kriter üzerinden gerçekleşmez. Bir oluşum, farklı farklı kriterlerin birleşmesinden oluşur. Ben sizlere burada, herhangi bir varlığı kazanmanın en önemli 2 kriterinden bahsedicem. Kazanmanın ilk kriteri: 10.000 saat kuralını gerçekleştirmektir.
-
10.000 Saat Kuralı Nedir?
10.000 kuralı kısaca, sizin herhangi bir alanda uzmanlık statüsüne yükselmek için çalışmanız gereken saati temsil eder. Bu kurala göre bir insan bir alanda 10.000 saat boyunca çalışmışsa artık uzmanlaşmış demektir.
Ben bu kuralı ilk başta duyunca doğruluğu üzerine düşünmüştüm. Yaptığım araştırmalar ve gözlemler neticesinde fark ettim ki bu kural gerçekten doğru. Nitekim bir alanda başarıya ulaşmış hangi insanı incelerseniz inceleyin, fark edeceksiniz ki o insan, başarılı olduğu alanda yıllarını vermiştir; mesela Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg daha 12 yaşındayken “Zucknet” isimli bir mesajlaşma programı oluşturmuştur. Yani Mark Zuckerberg 12 yaşında kodlama diline hakimmiş. 12 yaşında kodlama diline hakim olan bir insan bu tutkusu ve becerisi üzerine yıllar geçtikçe kendisini geliştirmiş ve en nihayetinde 18 yaşındayken Facebook’u kurmuştur. Aynı şekilde Steve Jobs, Elon Musk, Jeff Bezos gibi aklınıza gelebilecek başarıya ulaşmış insanların hepsi uzun yıllar boyunca, bir alan üzerinde verdikleri emekler doğrultusunda başarıya ulaşmışlardır.
Ben bu yüzden diyorum ki kazanmanın en önemli kriteri: bir alan üzerinde uzun süre yoğunlaşmaktır. Milyarder olmak veya herhangi bir alanda varlık kazanmak bu şekilde gerçekleşir.
Toplumun büyük çoğunluğu başarının arkasındaki gerçekleri sezemez; çünkü zihinleri gerçeği bulmayı değil, kolayı bulmaya programlanmıştır. İnsanlar Mark Zuckerberg için ne diyor; ” Ulan bu adam da ne şanslı, bir uygula yaptı köşeyi döndü.” Şansı mı? Pardonnn? Tamam illa ki hayatta bazı konularda şansı yanındaydı; ancak bu insanın başarısını sadece şansa mal etmek, haksızlıktan başka hiçbir şey olmaz. Nitekim yukarıda söylediği üzere, adam 12 yaşında kodlama diline hakimmiş. Ve bu becerisini yıllarca geliştirmiş. Neticede ise kodlama alanında uzmanlık statüsüne yükselmiş ve girişimi başarılı olmuş.
İnsanların zannettiği ise Mark Zuckerberg’in öylesine, rastgele bir uygulama kurduğu ve bir anda şansının yaver gittiği ve neticesinde milyarder olduğu yönündedir. Toplum, kazanım olaylarına bu şekilde baktığı için hiçbir emek sarf etmeden, bir eğitim seti ile milyarder olacaklarına inanıyorlar; sonucunda ise çok büyük zarara giriyorlar; bir zamanlar Çiftlik Bank vakasında olduğu gibi.
Bu yüzden büyük hedefleriniz var ise ilk olarak hedefiniz doğrultusunda “10.000 saat çalışma” kriterini gerçekleştirin. Unutmayın ki 10 saat kuralını gerçekleştirmeden büyük başarılara, dolayısıyla da büyük kazanımlara sahip olamazsınız; yani “ben bu eğitim setini alayım da günde 15 dakika çalışayım, sonra gelsin paracıklar” gibi düşünceleriniz varsa bunların boş hayalden ibaret olduğunu anlayın. Hiçbir kazanım günde 15 dakika çalışma ile gerçekleşmez.
-
Tutkunuz var mı?
Acaba Mark Zuckerberg, 12 yaşındayken milyarder olmak için planlar yapmış mıydı? Acaba kodlama dilini bu yüzden mi öğrenmişti? Yoksa kodlama işi, onun için bir tutku muydu? Tabi ki de bir tutkuydu! 12 yaşındaki bir çocuk, milyarder olmak için geleceğe yönelik planlar yapmaz; ancak bir alan üzerinde tutkusu var ise o tutkusu doğrultusunda zamanının büyük çoğunluğunu o işte geçirebilir. Yani 10.000 saat kuralını gerçekleştirebilir. Mark Zuckerberg’in yaptığıyda buydu; Onda, kodlama diline karşı büyük bir tutku vardı.
İnsan, arzulamadığı bir işte, eylemde doğal olaraktan başarılı olamaz; çünkü bir insanın bir işe arzusu yoksa, o iş üzerine derinlemesine çalışmaz. Çalışsa dahi zihnen öğrenmeye açık olmaz; işini yapar ve geçer. Ancak iş üzerinde tutkulu olan bir insan işin içine girdikçe girer, çalıştıkça çalışır. En nihayetinde ise çalıştığı konu üzerinde çoğu insandan daha fazla öznel bilgiye sahip olur. Çalıştığı iş üzerinde sistemin nasıl ilerlediğini, ne yapması gerektiğini, kısacası her şeyini bilir. İşte bu insan doğal olaraktan 10.000 saat kuralını yerine getirir.
Bu yüzden diyebiliriz ki kazanmak için sahip olmanız gereken en önemli kriterlerden bir tanesi: Tutkudur. Para kazancam diye kendi tutkularınızı dikkate almayarak yaptığınız tercihler sizlere hiçbir zaman kazandırmaz. Hele hele günde işin tamamen kolayına kaçarak, günde 15 dakika çalışarak milyarder olmaya çalışmanız size hiçbir zaman kazandırmaz, tam aksine kaybettirir.
10.000 Saat Nasıl Çalışcam? Çok Zor!
Eğer herhangi bir varlığı kazanmak için bu tarz bir düşünce yapısına giriyorsanız bilin ki ya tutku ile yapacağınız bir işi bulamamışsınızdır ya da hala işin kolayına nasıl kaçabilirim? kafasındasınızdır. Her iki durumda, bu soruyu kendinize sormanıza neden olur. Ancak tutku ile yapacağınız işi bulamamanız, pek fazla problem değildir. Nitekim, tutkunuzu bugün bulamadıysanız, keşfedemediyseniz de elbette bir gün keşfedeceksiniz. Ve belki de birçoğunuz kendi tutkunuzun farkındasınızdır; ama harekete geçemiyorsunuzdur. Haa derseniz ki benim hiçbir alanda tutkum yok, tutkumu nasıl bulabilirim? diye bir soru sorarsanız bende size derim ki: Tutkunuzu bulmak için hayatın içine girin; yani deneyin.
Mesela içinizde spor yapma isteği var ama spora mı gitmiyorsunuz? O zaman spora yazılın. Bi deneyin bakalım, belki de o iş sizi çok saracak. Veya başka yapmak istediğiniz ama yapmadığınız bir isteğinizi deneyin, üzerine çalışın belki de sizin tutkunuz o olacak.
Kısacası evinizde yatmayın, evinizde yatarak zaten herhangi bir tutkuya sahip olamazsınız. Herhangi bir tutkuya sahip olmak için kendi istekleriniz doğrultusunda harekete geçmeniz gerekir.
10.000 saat nasıl çalışcam? Çok Zor! zihniyetindeki esas sıkıntılı olan durum “İşin kolayına kaçma çabasıdır.” Bu makaleyi okuduğunuz halde, hala bu tarz bir düşünceye giriyorsanız, muhtemelen ileride sizi, televizyonlarda “Mağdur olan vatandaşlar” başlıklı haberlerde görecez. Çünkü siz esas olayı kavrayamıyorsunuz: Bu hayatta kolaya kaçmanın sonu, hüsrandır!
Düşünün hayatta kolaya kaçtığınız zamanları ve kendinize sorun: Kolaya kaçmanın sonucunda ne kazandım? Kolaya kaçmanın sonucunda tembellik yaptınız ve belki de istediğiniz üniversiteye gidemediniz; Kolaya kaçmanın neticesinde korkaklık yaptınız ve belki de elinize geçen daha fazla para kazanma fırsatını kaçırdınız! Gerçekten kolaya kaçmanın sonucunda kaybettiğiniz maddi veya manevi varlıkları derinlemesine düşünün. İşte o zaman anlayacaksınız ki: “Bu hayatta kolaya kaçmanın insana kazandırdığı yok!” Bu gerçeği anladıktan sonra kazanan insanın zihin yapısına bir adım daha yaklaşmış olacaksınız; çünkü tembellik yapmaya, bahane üretmeye karşı panzehir kazanmış olacaksınız. Bu panzehir sayesinde sükunetli bir şekilde çalışacaksınız. Çalıştıkça kazanacaksınız ve belki de hayalinizdeki istediğiniz varlığa ulaşabileceksiniz. Ve neticesinde ise her insanın istediği milyarder sıfatına sahip olabileceksiniz…