Para kazanmak günümüz dünyasındaki en büyük gereksinimlerden bir tanesidir. Nitekim günümüz dünyasında birçok şey paraya bağlanmış durumdadır. Hayallerinizi gerçekleştirememenizin en önemli nedenlerinden bir tanesi bile parasızlıktır. Bu doğrultuda para kazanmak, zengin olmayı istemek oldukça doğal davranışlardır. Ancak günümüz dünyasında birçok kişi “Nasıl para kazanılır?” sorusunun cevabını gerçek anlamda bilememektedir. Bilseler dahi bu gerçeği içselleştirememişlerdir. Öyle ki insanlar hala üniversite okuyarak, memur olarak veya herhangi bir işletmede belirli bir ücrete çalışarak o istedikleri parayı kazanabileceklerini düşünmekteler. Biz okuyalım veya çalışalım da “bir şeyler olur yhaa” kafasındalar. Peki ben bu kanıya nereden varıyorum? Tabi ki de çevremdeki insanlardan.
Mesela iki üniversite okuyan sevdiğim insanlardan bir tanesinin, geleceğe yönelik zihin yapısını sizlere aynen aktarıyorum;
-
Ben: Okul bitince ne yapmayı planlıyorsun?
-
Arkadaş: İki üniversite bitirmiş olacağım, illa ki bir şeyler olur yani (!)
İşte “Bende buna tutuluyorum ağa” diyebileceğim türden zihin yapısının bir tanesi de bu ! Bakın sevgili dostlarım, bu şekilde bir zihin yapası ile gelecekte değil para kazanıp zengin olmak, kendi ayaklarınız üzerinde dahi duramazsınız. Çünkü kendi geleceğinizi hayata bırakırsanız, rüzgar önündeki bir yaprak gibi bir oraya bir buraya savrulur durursunuz. Bu yüzden hayatınız içerisinde, gerçekleştireceğiniz eylemlerin sonuçlarını çok iyi analiz etmelisiniz. Bu doğrultuda;
-
Üniversite okumak ve memur olmanın vaadi; ortalama bir gelir düzeyidir.
-
Bir işletmede belirli bir ücrete çalışmanın vaadi; ortalama bir gelir düzeyidir.
Ortalama gelir düzeyi ile de ne ölürsünüz ne de olursunuz. Peki zengin olmanın gerçek yolu nedir? İşte toplumun anlamadığı, anlasa dahi içselleştirmediği gerçek de bu sorunun cevabının altında yatmaktadır. Bu sorunun cevabı ise “ticaret”tir. Peki ticaret nedir? Gelin bu gerçeği anlayalım ve içselleştirelim.
YAZI İÇERİĞİ ;
Ticaret Nedir?
Ticaret, bir ürünü üretip satmak veya bir ürün alıp ( hizmette olabilir) o ürüne belirli bir kar marjı koyup satmaktır. Ticaret en kısa anlatımı ile budur ve zaten insanlar bunu bilmekte. Ancak insanlar bu gerçeği bilmelerine rağmen içselleştirmemektedir. Yani gerçek anlamda ticaretin ne olduğunun farkında değillerdir. Gelin sizlerle birlikte ticaretten nasıl para kazanabileceğinizi içselleştirmek için şu örneği inceleyelim;
-
Mesela diyelim ki sizin bir ürün ürettiniz ve elinizde bu ürünü satabileceğiniz bir pazar var. Elinizdeki ürün miktarından maliyetlerden dışında 20 TL kar elde ediyorsunuz ve bu üründen toplam sizin elinizde 5.000 adet var. Eğer siz, elinizdeki mevcut pazarda, bu ürünü tamamen satarsanız toplamda 100.000 TL karınız olacaktır. Sonrasında ise elinizdeki ürün adedini artırdıkça ve satış gerçekleştikçe kar marjınız genişleyecektir. İşte milyoner, milyarder olan insanların hepsi bu şekilde ilerlemiştir. Bir tane ürünleri vardır ve bir tane pazar bulmuşlardır. Bu da onları zengin yapmıştır. İşte ticaretin vaadinin zenginlik olması da buradan gelir.
İnsanların büyüttüğü o Apple, Samsung, Mavi ve aklınıza gelebilecek diğer şirketlerin hepsinin muhabbetinin özü budur; Ellerinde bir ürün vardır ve bir pazar bulmuşlardır. O pazar sayesinde zengin olmuşlardır. Eğer sizlerde “Nasıl zengin olabilirim?” diye kendinize soruyorsanız, yapmanız gereken “İlk önce kendinize bir pazar bulmak ve o pazarda kendi ürünlerinizi belir bir kar marjı ile satmak” olmalıdır. Zenginliğe giden yol bundan ibarettir.
Bu anlattıklarımdan anlayacağınız üzere para kazanmak aslında oldukça kolaydır. Ancak zor olan para kazanmak için bir sistem kurmaktır. ( Sistem; pazar bulmak, üretilecek ürün bulmak, talep belirlemek vs.) Peki sistemi kurmak için asıl gereken nedir?
Sistem Kurmanın Temel Yolu Girişimdir!
Girişim neticesinde yapmak istediğiniz işlerde bir sistem kurarsınız çünkü “hata”ya maruz kalırsınız. Yani nerede yanlış yaptığınızı anlar ve yaptığınız işte daha fazla sivrilirsiniz. Neticede öyle bir noktaya gelirsiniz ki artık para kazanmak için kullanacağınız doğru sistemi oturtmuş olursunuz. Ancak insanlardaki hataya maruz kalmama isteği, onların girişimde bulunmalarına engel oluşturmakta ve mevcut yaşamlarına devam etmelerini sağlamaktadır. Ancak şu gerçek bilinmelidir ki siz bir girişimde bulunsanız ve istediğiniz sonuçları elde edemezseniz dahi birçok manevi varlık kazanırsınız. Bu manevi varlıkların en başında “tecrübe” gelir.
Tecrübe öyle varlıktır ki gidip onu hiçbir yerden para ile satın alamazsınız. Sadece gerçekleştirdiğiniz eylemlerden sonra kazanabilirsiniz. Bu yüzden bir girişimde bulunacağınız zaman “Kaybetsem dahi kazanacağım” bakış açısına sahip olmanız oldukça önemlidir. Eğer bu tarz bir bakış açısına sahip olursanız, yeni bir girişimde bulunmak için kendinizi çok daha cesur hissedersiniz. Çünkü biz insanlar için “acıdan kaçma, zevke koşma” durumu söz konusudur.
Nitekim kendi hayatınız üzerinden düşünürseniz korktuğunuz bir durum ile yüzleşmek istemez ve eğer yüzleşme ihtimaliniz varsa da mevcut ortamınızı değiştirirsiniz. Mesela köpek korkunuz varsa köpeğin olduğu bir bölgeden geçmezsiniz. Aynı bu şekilde eğer girişimleriniz sonucunda kaybedeceğinizi düşürseniz, daha doğrusu korkarsanız yine harekete geçemezsiniz; çünkü herhangi varlığınızı kaybetme korkusu harekete geçmenizi engeller. Ancak harekete geçeceğiniz zaman “Kaybetsem dahi kazanıcam” bakış açısına sahip olursanız, harekete geçmemeniz için önünüzde hiçbir engel kalmaz. Nitekim siz, bilinçaltı düzeyde biliyorsunuz ki kaybetseniz dahi “tecrübe” gibi değerli varlıklar kazanacaksınız!
Pazar Bulmak İçin “İhtiyaçları Nedir?” Sorusuna Cevap Arayın
İnsan neye para harcar? Bu soruyu hiç düşündünüz mü? Eğer düşünmediyseniz ve bu sorunun üzerine ufak bir felsefe yaparsanız fark edersiniz ki insan en temel düzeyde ihtiyaçlarını gidermek için para harcar. Yani ihtiyaçlarına para harcar. Bu doğrultuda “piyasadaki bir ürüne, talebi belirleyen en önemli faktörlerden bir tanesi ihtiyaçtır” diyebiliriz. Eğer siz, bir topluluğun ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir ürün geliştirir veya ihtiyaç duyulan o ürünü piyasaya getirirseniz, gerçek anlamda güzel paralar kazanmaya başlayabilirsiniz.
Mesela üniversite okuyan biriyseniz, üniversite öğrencilerinin en temel ihtiyaçlarını düşünebilir ve öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir ürün veya hizmet geliştirebilirsiniz. Ortalama 50.000 öğrencinin olduğu bir üniversite kampüsünde bu öğrencilerin herhangi bir ihtiyacını giderecek bir ürün geliştirirseniz veya getirirseniz, çok güzel paralar kazanmanız içten bile değildir. Ancak burada bazılarınız “İyi hoş diyon da ürün geliştirmek sermayeyi nereden bulucaz? Daha kendimizi zor idame ettirebiliyoruz” diyebilir. Ve bu savunmadaki gerçekçi ve haklılık payını saygı duyarım.
Nitekim gerçekten toplulumuzda birçok insan da sermayeyi geçtim kendilerini zor geçindirebiliyorlar. Bu konuda onlara katılıyor ve içi boş bir şekilde “yaparsınız siz” demek istemiyorum. Ancak “yapacak bir şey yok, kaderiniz böyleymiş” de demek istemiyorum ! Ben demek istiyorum ki “Elinizde hiçbir maddi varlık olmasa dahi kendinize güvenin ve girişimci bir insan olun” Girişimci bir insan olabilmeniz için illa ki zengin olmanıza ve aman aman bir ürün veya hizmet geliştirmenize gerek yok! Çünkü her ürünün veya hizmetin maliyeti milyarlar değil! Üniversite örneğinden devam edicek olursak mesela önceki dönemlerden not toplamak ve bu notları belirli ücret karşılığında yeni dönem öğrencilerine satmak oldukça mantıklıdır ve bu işin maliyeti oldukça azdır. Ve üniversitede öğrencilerin en önemli ihtiyaçlarından bir tanesi nottur. Bu da sizin hizmetinize talebi artırır.
Bakın ufak bir düşünme ile yukarıdaki örnekte olduğu gibi yaşadığınız bölgede insanların neye ihtiyacı olduğunu çok rahat bir şekilde bulabilirsiniz. Neticede o ihtiyaca göre bir hizmet veya bir ürün geliştirebilirsiniz. Ancak girişimci ruhunuz olmazsa “benim kaderim böyleymiş veya ben yapamam” diye düşünürseniz olduğunuz yerde kalır ve gelişemezsiniz. Bu yüzden girişimci ruhunuz olsun arkadaşlar ve girişimci olmayı sadece iş hayatı olarak dan düşünmeyin.
İnsan hayatının her alanında girişimci olmalı çünkü kişiyi diğer insanlardan ayıran en temel etken yaptığı eylemlerdir. Bakın mesela günümüzde bir kamera karşısına geçmiş ve hiçbir vasfı olmamasına rağmen çok iyi para kazanan insanlar var. Peki neden? Onlar çok mu iyi konuşuyorlar? Veya çok mu bilgililer? Veya çok mu komik? Bu saydığım özelliklerin hiçbirine sahip değiller, onlar da toplumdaki herkes gibi sıradan özelliklere sahip. Ancak diğer insanlardan tek farkları bir girişimde bulunuyor olmaları başka hiçbir özellikleri yok. Halbuki belki de girişimde bulunmayan, kendini yeterli görmeyen siz çok bilgili bir insansınız ve o vasıfsızların hepsini cebinizden çıkartacak donanımınız var ama hiçbir girişimde bulunmazsanız kendinizi insanlara nasıl tanıtabileceksiniz? Tabi ki de tanıtamayacaksınız.
Aynı şekilde belki mükemmel bir ticari zekanız var ancak girişimci olmadığınız için gidiyorsunuz ve bir işletmede belirli bir ücrete çalışıyorsunuz. Bu kendinize, kendi hayatınıza yaptığınız bir zulüm olmaz mıydı? Elbette olurdu.
Bu doğrultuda sizlere diyorum ki sevgili dostlar, hayatınızın her alanında girişimci olun. Girişimci olmak sizlere daima kazandırır. Belki başarısız olursunuz belki de başarılı olur ve hayatınızı kurtarırsınız. Ancak hiçbir girişimde bulunmazsanız, başarılı olma şansınızı da kaybedersiniz. Ayrıca başarısız olsanız dahi tecrübe kazanırsınız. Bu yüzden girişimin sonucunda daima kazanmak vardır.
Unutmayın ki yapacağınız girişimler sizi diğer insanlardan ayıracak en önemli etken olacaktır.
Diğer makalemde görüşmek üzere kendinize bilgi katmaya devem edin…