Baştan Aşağı Arabesk İncelemesi!

Arabesk müzik:  Günümüz Türkiye’sinde  çok fazla kitleye sahip olan  bir müzik türüdür. Öyle ki 15 yaşındaki bir ergenden tutun, 60 yaşındaki yaşlanmış bir kişiye kadar, çoğu kişi Arabesk müzik parçalarını dinlemektedir.

Bu müzik türünün, daha doğrusu arabesk şarkıların genel teması: Karamsarlık üzerine kuruludur. Arabesk şarkılar, bu karamsarlık temasını “Ben doğmadan ölmüşüm, batsın bu dünya, ya benimsin ya kara toprağın”  gibi  sözler ile  kanıtlar.  Arabesk şarkıların karamsarlık üzerine olduğunu kanıtlayan bu sözlerin, insan psikolojisi üzerinde çok büyük etkisi vardır. Nitekim insan zihni, dinlediği, izlediği, okuduğu her şeyin olumlu veya olumsuz etkisi altındadır. Bu inkar edilemeyecek bir gerçektir. Ancak bazı insanlar, bu gerçeği inkar eder.

Mesela bazı arabesk dinleyici kitlesi, arabesk şarkıların kendileri üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı görüşünü savunur. Bu bakış açısı çok yüzeysel ve sığdır. Nasıl ki bir insan korku filmini izlemeye gittiğinde, izlediği korku filmi neticesinde, korku duygusunun etkisi altında kalıyor, hatta evde tek başına kalmaktan bile korkmaya başlıyor ise arabesk müzik dinlemenin neticesinde de insanlar; aşağılık kompleksi, mental anlamda güçsüzlük, çaresizlik, yalnız hissetme gibi  olumsuz duyguları yaşar.

Bugün sizler ile birlikte, zihnimizin nasıl çalıştığını, inançlarımızın bizim üzerindeki etkisini, arabesk kültürün öğretisini, insanların neden arabesk şarkıları dinlemeyi tercih ettiğini, arabesk kültürün zihnimiz üzerinde ki etkisini incelicez.

Zihnimiz Nasıl Çalışır?

Arabesk şarkıların insan psikolojisine verdiği zararı anlayabilmemiz için ilk olarak zihnimizi anlamamız gerekir. Zihnin nasıl çalıştığını anlamadan arabesk şarkıların zararını anlayamayız. İlk olarak zihnimiz hakkında bilmemiz gereken en önemli bilgi, zihnimizin iki işlevi olduğudur.  Bu işlevlere, bilinçli zihin ve bilinç altı zihin isimleri verilmiştir.

(Bkz: Zihin Nedir? Nasıl Çalışır? )

Bilinçli zihnimiz ile şuanın farkındayızdır. Mesela  arabesk şarkıları dinlerken, dinlediğiniz şarkıların sözlerini ayırt etmeniz, arabesk şarkılarını dinlerken hissettiğiniz duyguların farkında olmanız, bilinçli zihniniz  sayesinde gerçekleşir. Kısacası yaptığınız eylemleri fark ederek yapmanız, yaptığınız eylemlerin iyi mi? Kötü mü? olduğunu ayırt edebilmeniz bilinçli zihniniz sayesinde gerçekleşir.

Bilinçaltı zihninizin çalışma işleyişi ise bilinçli zihninizin çalışma işleyişinden tamamen farklıdır.  En önemli farkları, bilinçaltı zihnin muhakeme yeteneğinin olmamasıdır. Yani bilinç altı zihin iyi – kötü, güzel – çirkin, günah – sevap  gibi olguları ayırt edemez. Bilinçaltı zihnin en önemli bir başka  özelliği ise düşüncelerimizin, inançlarımızın, duygularımızın bilinçaltı zihnimizde olmasıdır.  İnançlarımızın, düşüncelerimizin, duygularımızın bilinçaltı zihnimizde olmasından ötürü hayatımızı,  bilinçaltı zihin yönetir.

Zihnin bu iki işlevi hakkında bilgilerinizi pekiştirebilmeniz için örnek üzerinden devam edelim; mesela  Ahmet ismindeki bir kişi, telefonundan  arabesk şarkılar açtı  ve 1  saat boyunca bu şarkıları dinlediğini varsayalım. Ahmet bir saat boyunca, dinlediği  arabesk şarkılarındaki sözlerin, şarkı dinlerken hissettiği duyguların, şarkı dinlerken kurduğu hayallerin kısacası her şeyin bilinçli zihni sayesinde farkındaydı.

Ahmet, 1 saatin sonunda dinlediği arabesk şarkıları kapatınca  hiçbir şey olmadığını varsayarak hayatına devam etmiştir. Peki Ahmet 1 saat boyunca dinlediği arabesk şarkıları kapatınca olay orada bitmiştir?  Yani Ahmet müzik dinlemeyi bırakınca, arabesk şarkıların olumsuz etkisi de orada son bulmuş mudur?  Tabi ki de hayır. Çünkü Ahmet  arabesk şarkıları dinlerken  bilinçaltı zihni, şarkıdan aldığı her öğretiyi kaydetmiş ve bu öğretiler neticesinde düşünceler oluşturmuştur. Oluşan bu düşünceler ise Ahmet’in  gelecekte alacağı kararları ve sergileyeceği  davranışları  şekillendirecektir.

Bu bilgiler doğrultusunda   “Arabesk şarkılar dinlemek zararlı değildir, benim hayatımı olumsuz yönde etkilemez” gibi düşüncelere sahip olmak, tamamen zihin körlüğüne işarettir.  Çünkü bilinçaltı zihniniz iyi – kötü, güzel – çirkin ayırt etmeksizin hangi telkini  verirseniz onu kabul ediyor ve size o yönde davranışlar sergiletiyor.

( Bkz: Bilinç altı zihin nedir ? )

Bilinçaltı düzeyde, kendinizi  jiletlemenin iyi bir şey olduğuna inanırsanız, akıldışı bir davranışla kendinizi jiletlersiniz.  Unutmayın ki bilinçaltı için iyi – kötü vs. Yoktur. Bilinçaltı, bilinçli zihnin doğru kabul ettiği her düşünceyi gerçekleştirmek için elinden geleni yapar. Bu kendini jiletlemiş elemanda, bilinçaltı düzeyde iyi bir b*k yediğini zannetmektedir (!)

Çevrenizde  sürekli arabesk şarkılar dinleyen insanlar mutlaka mevcuttur.  O insanların, hayata bakış açılarını, toplum içerisinde sergilediği davranışları inceleyin.  Arabesk bağımlısı insanları incelediğinizde fark edeceğiniz ilk şey; bu insanların hayata bakış  açılarının tamamen karamsar yönde olduğu olur; çünkü bu insanlar, bilinçaltı düzeyde, arabesk kültürün öğretisine büyük oranda  maruz kalmışlardır.  Arabesk kültürün öğretilerine maruz kalmaları neticesinde ise kelimenin tam anlamı ile ” Yıkık ” bir yaşam sürerler.

Arabesk Şarkıların Bilinçaltı Zihninize Verdiği Öğretiler Nelerdir?

Hayatınız içerisinde yaptığınız her eylemin, sizlere üstü kapalı şekilde verdiği mesajlar vardır. Sizler bu mesajları  bilinçli zihniniz ile fark etmeseniz de bilinçaltı zihniniz  bu mesajları fark eder ve kaydeder.  Mesela bir motivasyon konuşması dinlediğinizde, konuşmacı size açık bir  şekilde “Motivasyonunuz yüksek olsun.”  demez. Sizlere  olaylar anlatır, anlattığı olaylar üzerinde örnekler verir ve sizde anlatılan bu olaylardan, motivasyon olgusu üzerine mesajlar alırsınız. Buna öğreti diyebiliriz.

Öğreti kavramını anladıysak, arabesk şarkıların insan zihnine verdiği öğretiler nelerdir? Bunları inceleyelim.  Arabesk şarkılar,  üstü kapalı bir şekilde insanlara şu mesajları verir:

• Hayattaki en büyük mutluluğun bir dişi bulup üremektir.
• Ancak bizim üremek için seçtiğimiz dişi ya bize bakmamıştır ya da başka birisine kaptırılmıştır.
• Bu yüzden çok üzgünüm; çünkü dünya üzerinde başka kadın yok (!)
• Ben bu dünya hayatı için güçsüzüm.
• Dünya üzerindeki güzel şeyleri hak etmiyorum.
• Hayatta her zaman dertler vardır, dertlere derman yoktur.
• Sen garibansın, Haddini bil!
• Alkol içmek dertleri azaltır.
• Tek dileğim var mutlu ol yeter.

Arabesk şarkıların insanlara üstü kapalı bir şekilde verdiği mesajlar genel olarak bu şekildedir.  Şimdi sizlere soruyorum, bu öğretilerin, verilen mesajların insana ne faydası dokunur?  Bu öğretiler insanı neye çevirir?  Ben size söyliyim tek kelime ile ” YIKIK ” diye tabir ettiğimiz güçsüz bir insana çevirir; çünkü zihninize ne ekerseniz, onu biçersiniz.

Zihninize “Ben garibanım, ben bu dünya hayatı için güçsüzüm, hayattaki en büyük mutluluk bir sevgiliye sahip olmaktır.” vs. Tarzında telkinler yüklerseniz, zihninizde bu telkinleri kabul eder. Yani siz kabul etmiş olursunuz. Sonrasında ise hayatınızda, her zaman kendinizi güçsüz hisseder, size tekmeyi atmış olan bir kızın peşinde ağlayarak (!) giderseniz. En kötüsü de  saçma sapan durumlar için acı çekmenin güzel bir şey olduğuna inanırsınız.

( Bkz: Bilinçaltı Programlama Nedir ? )

Ancak gerçek şu ki size terk eden bir kişinin peşinden ağlamanız, çevrenizdeki insanlara sizi nasıl terk ettiğini anlatmanız ve “Boşver kardeşim, o ileride pişman olacak, nerden bulacak  senin gibi birisini”  tarzında telkinler beklemeniz, sizin  güçsüzlüğünüze güçsüzlük katmaktan başka hiçbir işe yaramaz.

Birde şu şekilde  gerçekler var:

• Bu hayatta güçsüzlük iyi değildir !
• Saçma sapan olaylar yüzünden acı çekmek ve bu çekilen acıyı sevmek iyi değildir !
• Sizi terk etmiş bir kadının peşinden gitmek veya onun arkasında ağıt yakmak iyi değildir !!!

Hayat içerisinde kendinizi güçsüz görerek,  saçma olaylar yüzünden acı çekerek,  sizi terk etmiş bir kadının peşinden giderek, hayatınızı sadece  b*k edersiniz.  Bu durum bu kadar açık ve nettir! Nitekim kendinizi güçsüz görmeniz neticesinde hayat içerisinde kendinizi güçsüz hissedersiniz ve harekete geçemeyerek hiçbir şey kazanamazsınız. Saçma olaylar yüzünden kendi hayatınıza zarar verirken, diğer insanlar hedeflerine odaklanır ve  elbette onlar bir gün kazanan olur, bu hayatın sefa çekme evresine geçerler.

Siz ise olduğunuz yerde kalır, toplumun umursamadığı bir insan olursunuz. En kötüsü de  sizi terk etmiş bir kadının peşinden giderek, o kadını tanrıçalaştırarak hem kendi hayatınızı mahveder, hem de sizi terk etmiş kadının hayatını mahvedersiniz. Öyle ki günümüzde kadın cinayeti işleyen erkeklerin, büyük çogunluğu, kendisini terk eden kadını, bilinçaltı düzeyde özel mertebelere çıkarmıştır. Buna Oneitis Sendromu denilmektedir.

( Bkz: Oneitis Sendromu )

Erkeklerin bir kadını özel mertebelere çıkarmasının, yani Oneitis Sendromunu yaşamasının temel sebebi “Özel kadın” mitine inanmasıdır. Normal bir erkeğin zihninde özel kadın miti yoksa bile arabesk şarkılar dinlemeye başlaması ile birlikte özel kadın miti oluşur; çünkü  yukarıda saydığım arabesk şarkıların öğretisine sürekli maruz kalan zihin, bu öğretileri ne kadar  yanlışta olsa doğru olarak kabul eder. Sizlerde kabul ettiğiniz doğrulara göre hareket edersiniz. Yani  “Ya benimsin ya kara toprağın” düşüncesini doğru olarak kabul etmiş bir zihnin, kendisini terk eden kişiyi öldürmesi şaşılacak bir durum değildir.

Arabesk Müzik Halkın Zaaflarını Sömürür!

Arabesk kültürün,  sanatçılarının beslendiği kaynak:  Halkın zaaflarıdır. İşin ironi kısmı ise bu  sanatçılar, hayatın karamsarlığı üzerine ne kadar çok arabesk şarkı söyleselerde, kendi hayatları arabesk kültürün yakınından bile geçmez; çünkü onlar,  halkın zaaflarından yararlanarak  şöhret ve para  gibi dünya nimetlerini kazanmışlardır.

Günümüzde sosyal meyda fenomeni olarak nitelendirdiğimiz Reynmen, arabesk rap tarzında şarkı yaptı. Peki neden? Çünkü arabesk kültürün içinde aşk var, aşk kavramında ise her zaman prim vardır. Yani aşk olgusu üzerinden her zaman kendinize bir kitle çekebilirsiniz. Sizce Reynmen gibi bir kişinin günümüz dünyasında, elinde bulunan şöhreti ile hayatı ne kadar arabesk olabilir?  Size sadece şu kadarını söyliyim: Hayatı arabesk yaşantısının yakınından dahi geçmez.

Nasıl ki  arabesk sanatçıları aşk olgusundan besleniyor ise diziler, filmlerde aşk olgusundan beslenir. Televizyonlarda gördüğünüz dizilerin %90’nı aşk teması üzerine kuruludur. Dizi yapımcıları da aşk olgusunun iyi bir prim olduğunu bilirler ve bu prim üzerinden parayı çuvalla kazanırlar.  Garibim halkta  dizilerde gördükleri “Zengin kız fakir oğlan” temasının, gerçek hayatta kendilerinde gerçekleşeceğini zanneder.

İşin özeti: Toplumda arabesk kültürün çok büyük bir kitlesi var. Nedeni ise toplumun ilişkiler konusunda bilgisizliği  ve medyanın aşk bombardımanıdır. Arabesk sanatçıları da  halkın bilgisizliğinden ötürü oluşan  zaaflarından faydalanarak,   büyük  kitleleri “Onların derdine derman oluyormuş (!) ” gibi  yaparak  kendilerine bağlamışlardır. Bu büyük kitlelerin olduğu yerde ise büyük paralar vardır.  Bu yüzden bir firmanın ürettiği ürün ile arabesk müzik aynı kefededir. İkisinin de ortak amacı, paradır.

Hiçbir arabesk şarkıcısı sizin derdinizi umursamaz, sizin derdinizle ilgilenmez. Hatta sizin dertlenip, kendinizi jiletlemeniz onların daha fazla işine yarar; çünkü gidersiniz arkadaşınızın yanında o şarkıyı açarsınız, o arkadaşınızda başka bir arkadaşının yanında derken o şarkı patlar gider  ve sonunda arabesk şarkıcısı “Türkiye’nin en iyi sanatçısı seçilir ” topluma bir yararı dokunmuş gibi.

Erkeklerin Arabesk Müzik Dinlemesindeki En Büyük Neden?

Çoğu erkek bir kadın tarafından terk edildikten sonra;

• Kendisini avutmak için Arabesk şarkılar dinler (!)
• Terk eden kadınla tekrardan birlikte olmak için elinden geleni yapar. ( En çok tercih edilen yöntem )
• Çevresindeki insanlara kadını kötüler ve çevreden ” Boşver senin gibisini bulamaz ” tarzında, kendisini rahatlatacak cümleler duymayı bekler.
• Bazıları sosyal hayatı ile olan bağını tamamen sonlandırır, sonrasın da depresyona girer  vs.

Kısacası terk edilen bir erkek genelde bu davranışları sergiler. Peki  çoğu erkek neden bu yollara başvurur? Erkekler neden kendisini terk eden kadını unutup yeni bir ilişki arayışı içine girmezler? Çünkü  yeni bir ilişkinin başlaması için mücadele etmek gerekir. Çoğu erkek mücadele olgusundan uzak olduğu için kendisini terk etmiş bir kadınla tekrardan ilişki başlatmak için elinden geleni yapar. Nedeni ise yeni bir ilişki demek, konfor alanından çıkma , yani korkular ile yüzleşmeye başlama demektir.  Korkular ile yüzleşme ise mücadele gerektireceği için erkeklerin büyük bir kısmı, eski sevgilisini tekrar kazanmak için onun peşinden giderler. Nitekim eski sevgili ile tekrardan ilişki başlatmak için  konfor alanı dışına çıkılmasına gerek yoktur. Eski sevgili zaten konfor alanı içerisindedir. Eğer eski sevgili ile tekrardan ilişki başlama şansı kalmamış ise bu sefer arabesk dinleyerek ağlamak (!) kişiye çok daha basit gelir.  Çünkü kişi ağlayarak da konfor alanı içine kalarak herhangi bir mücadele içerisine girmek zorunda kalmaz.

Buradan anlayacağınız üzere , erkeklerin arabesk müzik dinlemelerinde ki sebeplerden bir tanesi  nasıl ki kadını oneitis yapmaksa  diğer sebeplerden bir tanesi de yeni ilişki başlatmak için girecekleri mücadeleden kaçmalarıdır. Nitekim bilinç altı zihnimiz mücadeleden hoşlanmaz . Bilinçaltı zihnimiz mücadeleye boşa enerji kaybı ile bakar. Bu yüzden kişiyi mücadeleye sokmamak için konfor alanı içerisinde tutar. Ancak , bizlerin bilinçli zihnimiz ile karar alması ve yaşadığımız olumsuz olaylar sonrasında mücadele etmemiz gerekir. Öyle ki sizi bir kadın terk ettiğinde onu tekrardan kazanmak için harcayacağınız enerjiyi, yeni bir ilişki için başlatmak için harcamanız neticesinde , daha sağlıklı bir ilişkiye başlamış olursunuz.   Şimdi bazılarınız diyebilir;  “Ama o başkaaa!” öyle bir şey yok kardeşim. Bu durumun açıklamasını Eski sevgili nasıl unutulur? makalemde uzun uzadıya bahsettim.

Arabesk Şarkıları Neden Erkekler Dinler?

Arabesk şarkıların en büyük dinleyici kitlesini erkekler oluşturur. Bunu oranlamak gerekirse % 80 erkek, % 20 kadın diyebiliriz.

Gazete açıklamasının bir noktasında;  “Gürses dağarcığında ne kadar  ACI ile yoğrulmuş ne kadar şark var ise hepsini söyledi” denilmektedir. Ne ACIymış be arkadaşş (!)

Burada sorgulamamız gereken nokta: Arabesk şarkılarını neden erkekler dinler? olacaktır. Bu sorunun iki cevabı var:

• İlk olarak erkekler, “Özel kadın” mitine inanmaktadır. Özel kadın miti,  şu anlama gelir: Bir kadının diğer tüm kadınlardan farklı olması, şeklinde açıklanabilir. Halbuki tüm kadınlardaki  hormonlar, iç güdüler vs. Aynıdır. Elbette kadınlar inanç ve düşünceler bakımından birbirinden ayrılır, ancak bu durum, bir tane kadının özel bir kadın olduğu anlamına gelmez. Bu durum erkekler içinde aynıdır. Yani özel erkek diye bir şey yoktur. Zaten kadınların zihninde özel erkek miti olmadığı için bunu açıklamamıza gerek yok. Kısacası bir erkek, kendisini terk eden kadına “Özel kadın” miti   bakış açısı ile bakar ise hayattaki en önemli varlığını o “Özel kadını”  kaybettiğini düşünür. Neticesinde ise arabesk şarkılar dinleyerek , kendi kendini derbeder eder; çünkü bilinçaltı düzeyde kabul ettiği o  özel kadını  kaybetmiştir. Bu yüzden kendisini doğal olaraktan hırpalama yoluna gider.
• İkinci olarak ise  erkeklerin, ilişki başlatma konusunda kadınlara göre daha geride olmasıdır. Nitekim kadınlara her zaman talep vardır ve kadınların ilişki başlatması için herhangi bir mücadeleye girmesi gerekmez; çünkü kadınlar ilişki başlatmak için reddedilme korkusunu göze almak zorunda değildir, ilişkiyi yönetme zorunda değildir. Kısacası bir kadının ilişki başlatması için mücadele etmesine gerek kalmaz. Yani bir erkek, ilişki başlatmak için mücadeleye girmek yerine, işin kolayına kaçıp, arabesk şarkılar dinleyerek ” Bu kadınlar hep böyle yhaaa ” diye ağlayabilir. Neticesinde ise arabesk dinleyerek kendi kedini harap eder ve ilişki başlatamamış olur. Ancak terk edilmiş bir kadının, talibi çok fazladır. Kadının herhangi bir mücadeleye girmesine gereke kalmadan, bir sürü talibi ortaya çıkar. Kadına kalan görev ise yeni bir kişi ile ilişki yaşamaya başlayıp hayatına bakmak olur. Anlayacağınız  terk edilen bir kadın neden arabesk şarkı dinlesin ki? Mücadele etmesine gerek yok , zihninde özel erkek miti yok!  Yani, arabesk dinlemek için hiçbir nedeni yok.

Arabesk Müzik Dinlemiceksek Ne Dinlicez?

Arabesk müzik neden dinleniliyor?  Ve arabesk müziğin zararlarını  anladıktan sonra arabesk müzik dinlemekten vazgeçmiş olabilirsiniz. Bu tarz durumlarda insanlar, arabesk şarkıları dinlemekten vazgeçince ne dinlicez? o zaman düşüncesine kapılıyorlar. Benim bu soruya cevabım: Hiçbir şey dinlemek zorunda değilsiniz olur; çünkü siz arabesk şarkıları dinlemekten vazgeçerek, herhangi bir zevkinizi bırakmış olmuyorsunuz. Tam tersi hayat kalitenizi düşüren bir saçmalıktan kurtulmuş oluyorsunuz. Yani kaybettiğiniz bir zevk yok. Bu yüzden ” O zevkten mahrum kaldık, o zevkin yerini ne ile dolduralım?” tarzında düşünmek zorunda değilsiniz.

Son olarak sizlere söylemek istediğim, bir kere geldiğiniz bu dünyada mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmek için çabalayın. Acı çekmek, kendinizi hırpalamak, sizi terk etmiş bir kişinin peşinden gitmek  iyi değildir.  Unutmayın ki sizler bilinçaltı zihninize ne verirseniz o yönde davranışlar sergilemeye başlarsınız . Eğer acı çekmenin iyi bir şey olduğuna inanırsanız, kendinizi jiletlersiniz de kendinizi hırpalarsınız da kısacası kendinize her türlü kötülüğü yaparsanız. Bu yüzden bir kere geldiğiniz bu hayatı, güzel yaşamak için güzel düşünün güzel eylemler sergileyin ve olabildiğince huzurlu bir yaşamın peşinden gidin.