Sohbet etme konusu, aslında üzerine bir kitap yazılabilecek kadar değerli bir konu. Nitekim sohbet etme eylemi, hayatımızda insan kazanmamıza veya insan kaybetmemize neden olacak olan bir eylemdir.
Hayatımızda her an vardır ve var olmaya devam edecektir. Eğer nasıl sohbet edilir? Sohbet etmenin kuralları nedir? gibi soruların cevaplarını bilemiyorsak, ilişkilerimizde karşı tarafı sıkan, “off o da çok kafa açıyor” diye tabir edilen ve en önemlisi de hayatımız boyunca kullandığımız yanlış iletişim biçimi yüzünden sürekli insan kaybeden bir kişi olabiliriz.
Bu doğrultuda sohbet etme eylemine dair kuralları iyi bilmeli ve uygulamada iyi gerçekleştirmeliyiz. Peki sohbet etmenin kuralları nelerdir?
YAZI İÇERİĞİ ;
Sohbet Etmenin Kuralları Nelerdir? Sohbet Ederken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
1..Sohbet Esnasında %60 Karşınızdaki Kişi Konuşsun:
Sohbet etmeye dair bilmeniz gereken en önemli kural belki de budur. Çünkü sevgili dostlar bilmelisiniz ki sohbet ettiğiniz insan sizin bir hayranınız değilse veya siz, mevki olarak dan o insandan üstün değilseniz ( kariyer olarak veya o kişinin sahip olmak istediği bir sıfata sahip olarak ) bilin ki karşınızdaki insan sizin hayatınızı, yaptığınız işleri dinlemeye pek fazla meyilli olmaz. Nitekim her insanda bir benlik duygusu vardır ve siz karşınızdaki insana sadece “ben,ben,ben” derseniz gerçek anlamda karşınızdaki insanı yorarsınız. Tabi bu arada siz bir sohbete başladığınızda ve 1 saatin 50 dakikası konuşunca karşınızdaki insan sizi dinleyebilir, hatta yüzünüze bile gülümseyebilir. Ancak içinden “ahh şurdan bi ayrılabilsem” diye geçirir. Emin olun. Sonrasında sizinle tekrardan iletişime geçmemek için ellerinden geleni yapar.
Bu yüzden sohbetinizde genel olarak dan dinleyen taraf da olun. Bu şekilde yaparsanız sorularınızla ve kısa görüşlerinizle birlikte sohbeti yöneten kişi konumunda olan siz olursunuz. Ve en önemlisi de karşınızdaki insan size kendisini açtığı için ve karşısında gerçek anlamda kendisini dinleyen birisini fark ettiği için sizinle tekrardan görüşme eğiliminde olur. Yeni tanıştığınız insanlarda bu kurala dikkat edin.
2..Sohbet Esnasında Karşınızdaki İnsanı Övün:
“Karşınızdaki insanı övün” tavsiyemden kastım durduk yere, ortada hiçbir şey yokken “sen ne kadar iyi bir insansın veya sen ne kadar zekisin, akıllısın, güzelsin, yakışıklısın” demek değildir. Karşınızdaki insanı övmenizden kastım onun kendisi ile ilgili anlattığı bir olaydan, gerçek anlamda takdir edilecek bir özelliğini fark etmeniz ve bunu samimi bir şekilde dile getirmenizdir.
Mesela, karşınızdaki insan, hedefine ulaşmak için size günde 10 saat çalıştığından mı bahsediyor? O zaman şu şekilde bir yorum da bulanabilirsiniz “Anladığım kadarıyla sen gerçekten çalışkan bir insansın, güzel bir özellik bu” deyip çalışkan olmanın neden önemli olduğundan bahsetmek için hem sohbeti siz devralırsınız hem de karşınızdaki kişiyi sizi dinlemesi için meyilli hale getirirsiniz. Çünkü onu az önce bulunduğunuz küçük iltifat sayesinde mutlu ettiniz ve size daha samimi bakmasını sağladınız. Bu durum onu sizi dinlemeye teşvik eder.
Burada şu önemli gerçeği tekrarlamak istiyorum; “Her insanda benlik duygusu vardır ve her insan benliğinin, yani kendisinin gerçek anlamda övülmesinden mutluluk duyar ve kendisinin eleştirilmesinden ne kadar yapıcı olsa da nefret eder.” İşte bu yüzden ilişkilerinizde, özellikle yeni tanıştığınız insanlar ile yaptığınız sohbetlerde karşınızdaki kişiye iltifat edin. Tabi bunu yaparken, yukarıda dediğim gibi “onun kendisi adına bahsettiği bir olay üzerinden, iltifat edilecek bir özelliğini yakalayın ve iltifatı yapın.” Diğer türlü yaptığınız iltifatlar samimi olmaz.
3..Karşınızdaki Kişiye Kendinizi Kanıtlamaya Çalışmayın:
Sohbet esnasında yapılan en büyük hatalardan bir tanesi de kişinin kendi hayatını karşıdaki insana kanıtlamaya çalışmasıdır. Genel olarak dan bu hata uygulamada şu tarz cümleler ile kendisini belli eder;
- Benim şu kadar param var
- Şu kadar dil biliyorum
- Ben şöyle bir insanım
- Şunu yaparım
- Bunu yaparım
- Benim hedeflerim büyük ve buna benzer bir dünya saçmalık.
Genellikle insanların, sohbet esnasında karşıdaki insana kendilerini bu tarz cümleler ile kanıtlamaya çalışmalarının nedeni “karşıdaki kişiyi etkilemek istemelerinden” kaynaklanır. Peki karşıdaki kişi, bu enerjiyi algılamaz mı? Tabi ki de algılar ve neticesinde kendisini kanıtlamak isteyen kişiye karşı olumsuz bir bakış açısına sahip olur. Çünkü karşıdaki kişi onu etkileyeme çalışarak dan kendisini ondan daha güçsüz gördüğünü kabul ediyor. Bu tamamen özgüvensizlik işaretidir.
Özgüveni yüksek bir insan, kendisini karşıdaki insana kanıtlama ihtiyacı hissetmez. Böyle bir derdi yoktur. Yaslanır koltuğunu rahat bir şekilde eğlencesine bakar. Hatta yeri gelir kendisiyle bile dalga geçebilir. Bu doğrultuda sohbetlerinizde kendinizi karşınızdaki insana kesinlikle kanıtlamaya çalışmayın. Bu özgüvensizlik işaretidir ve iticidir.
4..Hayatı Şikayet Etmeyin:
İkili sohbetlerde insanı en çok sıkan ve yoran karşınızdaki kişinin sürekli olarak hayatı şikayet etmesidir. Buradaki şikayet iş yerindeki patrona olabilir, parasızlık olabilir veya herhangi başka bir şeye olabilir. Ancak burada önemli olan, sizin zorunuza giden, gerçekten stem etmek istediğiniz olayların karşınızdaki insanın umrunda dahi olmamasıdır. Mesela patronunuzla kavga mı ettiniz? Ve gerçekten sinirli misiniz? Emin olun karşınızdaki insan yeni tanıştığınız bir insansa bu onun umrunda dahi değil. Çünkü karşınızdaki insan sizin yaşadığınız olayı yaşamadı, sizin o an ki üzüntünüzü veya sinirinizi anlamıyor. Aynı zamanda size karşı herhangi bir olumlu duygu da beslemediği için sizin şikayetleriniz, sitem etmeniz karşı tarafı sadece sıkar.
Unutmayın ki sohbet esnasında karşınızdaki kişinin sizin şikayetlerinize tahammül sınırı oldukça kısıtlıdır. Orada sizi dinleyebilir, size teselli verebilir ancak sonra sizinle tekrar görüşmemek için de elinden geleni yapabilir. Bu yüzden sohbetlerinizde hayatınızdan şikayet etmekten vazgeçin !
5..Samimi Olun:
Samimi diye tabir ettiğimiz insanların en belirgin ortak özellikleri arasında “kendileri ile barışık olmaları” yatmaktadır. Ve zaten onları samimi yapan özellik de budur. Nitekim bu insanlar kendileri ile barışık oldukları için ve bu doğrultuda dışarıdan herhangi bir değer aramadıkları için sohbetlerinde dışarıya kendilerini kanıtlama ihtiyacı hissetmezler, oldukları gibi davranırlar ve neticede diğer insanlar bu kişinin yaydığı bu enerjiyi algılarlar ve ona doğru çekilmeye başlarlar. İşte bu yüzden ilişkilerinizde samimi olmanız oldukça önemlidir. Emin olun ki sergilediğiniz samimiyetsiz davranışlar ve samimiyetsiz cümleler insanlar tarafından direk olarak dan algılanır, bunu kokusunu alırlar ve size karşı olumsuz bir bakış açısına sahip olurlar.
(Bkz: Metin Hara Samimiyetsizliği – Yorumları okuyun )
Sohbetlerde Beden Dili Nasıl Kullanılmalıdır?
İlişkilerinizde karşı taraf ile konuşmaya başladıktan sonra dikkat etmeniz gereken 2 önemli unsur vardır:
1.. Göz Teması:
Göz teması kurmak etkili bir iletişim için olmazsa olmazlardan bir tanesidir. Çünkü karşınızdaki insan ile göz teması kurarak dan hem onu dinlendiğinizi hem de kendinize güvendiğinizi belli edersiniz. Ayrıca göz teması sayesinde karşınızdaki insanın ne kadar samimi olduğunu anlarsınız. Nitekim gözler, ilişkilerimizde içimizi yansıtan bir ayna görevi görür. Göz hareketlerimiz ile karşımızdaki insana farkında olmadan ve dürüst bir şekilde duygularımızı aktarırız. Aktardığımız duyguları karşımızdaki insan, bir his olarak algılar. Neticede gerçek duygularımız karşıdaki insanlar tarafından anlaşılır. Aynı şekilde bizde karşımızdaki insan ile göz teması kurarak gerçek duygularını ve samimiyetini anlarız.
2..Baş Hareketleri:
Başın çeşitli duruş biçimleri iletişim sürecince iletişimin içeriğini etkin olarak belirleme ve aktarma gücüne sahiptir. Yüzün iletişimde bulunulan kişiye döndürülmesi, konuşulan ya da dinlenen kişiye karşı açık bir merkezin oluşturulması anlamına gelir. Ayrıca yüzün iletişimde bulunulan kişiye döndürülmesi samimiyetinde başlangıcıdır.
Sohbet esnasında dinleyici konumundaysanız, karşınızdaki insanın gözlerinin içine bakın ve ara ara başınızı onaylar bir şekilde yukarıdan aşağıya doğru sallayın. Bu beden dili hareketi “Ben seni dinliyorum, söylediklerine değer veriyorum, senin görüşlerine açığım” anlamına gelir. Etkili bir iletişimde olmazsa olmaz olan bu davranışı ilişkilerinizde mutlaka uygulayın. Bu davranışı sergilemeniz neticesinde karşınızdaki insan kendisini değerli hisseder ve aynı tepkiyi size de verir. Yani siz konuşmaya başlayınca o da sizi etkili bir şekilde dinlemeye başlayacaktır.
( Bkz: Beden Dilinin Önemi )
Eğlenmenize Bakın
Hayatınız içerisinde sürekli var olan ve sürekli var olmaya devam edecek olan sohbet etme eylemi üzerine size söyleyeceğim en önemli şey “Sohbetlerinizde eğlenmenize bakmanız” olacaktır. Bu tavsiyem hem yeni tanıştığınız insanlar için geçerlidir hem de yıllardır hayatınızda olan insanlar ile sohbetlerinizde geçerlidir. Çünkü şunu bilin ki sevgili dostlar, sohbetlerinizde “kendinizi kanıtlamaya çalışmanız, hayatı şikayet etmeniz, stem etmeniz, büyük hedeflerinizden bahsetmeniz” karşıdaki insanlar tarafından genellikle merak edilmeyecek ve dinlenmeyecektir. Dinlenilse bile “Hmm iyiymiş veya ‘senin adına üzüldüm” denilecek ve sohbet orada kapatılacaktır.
İşte bu yüzden, ilişkilerinizde gerçekleştirmiş olduğunuz sohbetlerde, karşı tarafa “bir şeyler anlatmaya çalışmaktan” ziyade işin eğlencesinde olmak oldukça mantıklı bir tercihtir. Eğer siz sohbetlerinizde işin eğlencesinde olursanız, yani umursamaz bir tutum içerisinde olup, karşıdaki insanla şakalaşırsanız (Tabii dozunda) gülerseniz emin olun ki kendinizi daha huzurlu hissedersiniz. Çünkü artık otomatik olarak dan “insanlar beni dinlemiyor, insanlar beni anlamıyor” gibi şikayetlerden kurtulur ve diğer insanlardan bir beklenti içerisine girmezsiniz. Bu size daha huzurlu hissettirir…
Reis kitabını sipariş ettim ödeme işlemini gerçekleştirdim ama adres bilgisi istenmedi nedense
Kardeşim kitaplar e- kitap ben kitapları senin Gmail adresine gönderdim.
Yazılarında “dan” ekini gereksiz kullanarak anlatımın pürüzlü hale gelmesine sebep olmuşsun. Yazıları okurken anlam akışına zarar veriyor ve rahatsız edici bir ayrıntı olarak göze çarpıyor. Gereksiz olarak kullandığın “dan” eklerini çıkarırsan yazıların daha okunaklı hale gelir.
örnek:
Otomatik olarak dan
Direk olarak dan
Ayrıca direk değil direkt
Yakın bir zamanda düzelteceğim. Uyarı için teşekkürler.