Günümüz dünyasında var olan teknolojilerin, bilgilerin, tecrübelerin ve aklınıza gelebilecek her türlü olgunun var olmasının sebebi insanoğlunun, sorunlarını çözmek ve ihtiyaçlarını gidermek istemesinden kaynaklanmıştır. İster bireysel olsun, ister toplumsal olsun fark etmez sorunlarımızı çözmeye başlayınca kendimizi geliştirmeye başlamış oluruz. Çünkü var olan sorunlarımızı çözmeye çalışırken verdiğimiz mücadele, bizlere bilgi ve güç verir. Kazanılan bu bilgiye ve güce ise tecrübe denir.
Gelişim ne zaman başlar? sorusunun cevabı, duygusal veya fiziksel anlamda güçlenmeniz ve herhangi bir alanda bilgi sahibi olmaya başlamanız ile açıklanabilir. Gelişmenin vazgeçilmez yasası ise mücadeledir. Bizler, sorunlarımızla mücadele etmeye başlayınca kazanır, mücadeleden kaçarsak kaybederiz. Ancak bizler mücadele etmenin neticesinde kazanacağımızı, gelişeceğimizi bilsek de her zaman mücadeleden kaçmaya meyilliyizdir. Çünkü herhangi bir sorunumuzu mücadele ederek çözmeye çalışmak bizlere acı verir. Hatta var olan bir sorunumuzu kabullenmek bile bizlere acı verir. Öyle ki bizler bu acıyı yaşamamak için, mücadeleden sürekli kaçar, sorunlarımızı görmezden geliriz.
Burada kullandığım sorun kavramına açıklık getirelim: Sorun demek, ihtiyaç duymak demektir; mesela özgüven üzerine kitap okuyan bir insanın özgüven eksikliği sorunu vardır ve özgüven duygusuna ihtiyaç duyuyordur. Aynı şekilde insanlar ile iletişim konusunda sorun yaşayan bir insanın, iletişim kitapları okuma ihtiyacı, yani var olan bu sorunu çözme ihtiyacı hisseder. Var olan sorun çözülünce de artık o sorun hakkında herhangi bir eylem yapılma ihtiyacı hissedilmez. İhtiyacın hissedilmemesi neticesinde var olan sorun çözülür.
Bu makalemde sizlere, gelişmeniz için yapmanız gereken 10 eylem nedir? Madde 1: “Tiyatroya gidin” gibi saçma konulardan bahsetmicem. sizlere gelişimin, mücadelenin, acı çekmenin gerçeklerinden bahsedicem. Kısacası sizlere makalemde genel olarak rahat bir yaşam değil de acı, kan, ter ve gözyaşı vaat edicem!
- Bu makaleyi okuduktan sonra “İnsan nasıl gelişir?” Sorusunun cevabını bulmuş olacaksınız.
YAZI İÇERİĞİ ;
Sorunlarınız Yüzünden Hayata Stem Etmeyin Şükredin!
Hayat içerisinde var olan sorunlarımıza karşı neden şükretmeliyiz?
Hayata karşı, var olan sorunlarınız yüzünden stem etmek, şikayet etmek, isyankar modlara bürünmek ve buna benzer ruh hallerine girmek, size hiçbir yarar sağlamaz. Eğer isyankar moduna bürünmek, insanların sorunlarını çözseydi, Toplumun %90’ı istediği hayatı yaşıyor olurdu.
(Bkz: Hayatı şikayet eden insanın anotomisi )
İnsanlar, var olan sorunlarını şikayet ederek çözemeyeceklerini bildikleri halde şikayet etmeye devam ederler. Çünkü hayata karşı şikayet etmek, insanın kendisini rahatlatmasının, sorunlarından kurtulmasının en basit yoludur. Örneğin ev almak, araba almak istiyorum diyen birisinin ortalama bir maaş ile ev araba parası için aylık maaşından yüksek miktarlar ayırması gerekecek ve bunun neticesinde ise kendi kişisel zevklerinden mahrum kalmış olacak.
Kişi bu kişi kişisel zevklerinden mahrum kalmamak için ( Kalırsa ruhsal anlamda sıkıntı yaşayacak ) bahanelere sığınır ve sorunlarını hayata şikayet etmeye başlar; “Bu devirde ekmek aslanın ağzında! Zaten bu devirde ev araba parası nasıl bulunacak? Ah şu döviz yok mu döviz” tarzında söylemlerde bulunurlar. Sonuç olarak kişi sığındığı bahaneler sayesinde var olan sorununun üstünü kapatır ve kendini geçici olarak rahatlatır.
Anlayacağınız üzere şikayet etmek, bahaneler üretmek, isyankar moduna girmek hayatımızdaki “ben burdayım” diyen sorunlarımıza karşı kendimizi rahatlatmanın en kestirme yoludur.
Bizler var olan sorunlarımızı, şikayet etmeden üstünü kapatmadan, o sorunu çözmek için mücadele etmeye başlarsak gelişmeye başlarız. Her zaman için sorunları çözmeye çalışmak, gelişmemiz anlamına gelir. Bu yüzden hayatta var olan sorunlarınız için şükredin! Çünkü sorunların amacı sizi daha güçlü bir insan yapmaktır.
Var olan sorunlarınız için bu hayatta iki seçeneğiniz var; İlk seçeneğiniz toplumun büyük çoğunluğunun yaptığı gibi sorunlarınızı bir yük olarak görmek ve onlara sabah akşam stem, şikayet etmek ve sonunda hiçbir şey kazanamamak. İkinci seçeneğiniz ise sorunlara karşı stem, şikayet etmek yerine “demek sen benim hayatımdasın ve beni daha güçlü bir insan haline getirmek istiyorsun” diyerek, sorunlarınızla var gücünüzle mücadele etmek.
İki seçenekte size kalmış ve hangi tercihi yaparsanız yapın ikisinde de bir bedel ödeyeceksiniz; birinde ödediğiniz bedel ile kazanan, diğerinde ödediğiniz bedel ile kaybeden olacaksınız, seçim sizin…
(Bkz: Bahaneleriniz hayatın umrunda değil)
Acı Çekmek Başarının Anahtarıdır
Hayat içerisinde ruhsal anlamda çektiğimiz acılar, bizlere ne kadar can sıkıcı gelse de aslında yaşanılan acılar, bizi harekete geçiren en büyük güçtür. Bunun sebebi ise beyin çektiği acıyı tekrardan yaşamamak için içimizde itici güç oluşturmasıdır. Yani çekilen acıların sonucunda beynimiz bizi adaptasyon sürecine sokar.
Beynin, itici güç oluşturabilmesi ve bunun neticesinde kendisini geliştirebilmesi için acı çekmesi gerekir. Yoksa beyin, hiçbir şekilde itici güç oluşturmaz, daha doğrusu buna İhtiyaç duymaz. Netice itibari ile o sadece konfor alanı içerisinde yaşamayı ve doğamızda bulunan en temel dürtüleri gerçekleştirmek istiyor. Beyin için bizlerin bilinçli zihnimiz ile istediğimiz istekler gereksizdir. En basitinden herhangi bir korkunuzu yenmeye çalışmanız bile onun için gereksiz, boş yere enerji harcamaktan başka bir şey değildir. Ancak siz beynin gereksiz gördüğü işlere karşı, adım atarsanız, yani kendinizi herhangi bir alanda geliştirmek için acı çekmeye başlarsanız, beyin rahata ermek için kendisine yeni bir konfor alanı oluşturmaya başlayacaktır. İşte bunun adına gelişim denir.
Mesela vücut nasıl gelişir? Veya kaslar nasıl gelişir? Fiziki anlamda kaslarımızın gelişebilmesi için, ağırlık kaldırırız ve ağrılık kaldırma esnasında vücudumuzda acı hissederiz. İşte tam bu sırada beyin bu acıdan kurtulabilmek ve tekrar aynı ağırlığı kaldırmak zorunda kalırsa ilk yaşadığı acıyı yaşamamak için kendine yeni konfor alanı oluşturmaya başlar, yani o kası geliştirmeye başlar.
Yukarıda verdiğim fiziki anlamda gelişme örneği hayatımızın her alanın da geçerlidir. Ruhsal anlamda güçlenmek için de belli bir acı eşiğine gelmeli ve bu acı eşiğini geçmeliyiz. Beynin çalışma mekanizması her gelişim için aynıdır: Çektiği acıdan kurtulabilmek için yeni konfor alanı oluşturmaya başlamak.
Yukarıdaki örnekten de anlayacağınız üzere, bizler herhangi bir alanda gelişebilmek ve başarılı olabilmek için acı çekmeye razı olmalıyız. Çünkü beynimize acıyı göstermedikçe o hiçbir zaman kendisini geliştirmeyecektir. Onu geliştirme işini bizler bilinçli zihnimiz ile kendimizi acının merkezine koyarak gerçekleştirmeliyiz.
Gelişimde Farkındalık Ve Uygulama
Hayatınızdaki var olan sorunlarınızı çözüp gelişebilmeniz için, ilk önce sorununuzu nasıl çözeceğinizi teoride bilmeniz gerekir. Herhangi bir konuyu teoride bilmeye ise “farkındalık” denir. Farkındalık, sorunlarımızı çözmeye başlamanın yani gelişimin ilk adımıdır. İzlediğiniz bir video veya okuduğunuz herhangi bir kitap sayesinde sizlerde var olan herhangi bir sorunu keşfetmeniz ve o sorunu nasıl çözebileceğiniz hakkında bilgi sahibi olmanız, farkındalığınızın artmasına güzel bir örnektir.
Uygulama ise farkındalık sayesinde öğrendiğiniz bilgileri gerçekleştirmek üzere harekete geçmenizdir. Mesela rezil olma korkusu yaşayan bir kişinin, bu korkunun kendisinde neden var olduğunu, diğer insanlara göre neden bu korkuyu daha fazla hissettiğini ve bu korkudan kurtulmak için yapması gerekenleri bilmesine farkındalık denir. Bu korkudan kurtulmak için teorideki bilgileri kullanarak harekete geçmesine ise uygulama denir.
Hayatımızda var olan herhangi bir sorunumuzu çözebilmemiz için farkındalık ve uygulama aynı oranda olmalıdır. Eğer farkındalık olmadan, yani bilgi sahibi olmadan bir sorumuzu çözmek için uygulamaya geçersek, yanlış yapma ihtimalimiz çok yüksek olur. İnsanın yanlış yapmasında sorun yok ancak zaman kaybetmenin de anlamı yok. Bu yüzden bir sorunumuzu çözmeden önce o sorunu nasıl çözeceğimiz hakkında elimizden geldiğince araştırma yapmalıyız.
Yapacağımız araştırmalar bizlere sadece sorunumuzu çözmek için kullanmamız gereken doğru yol nedir? Onu gösterecektir. Sorunumuzu asıl çözme işi ise uygulama alanında gerçekleşir. Uygulamaya geçmek demek mücadele etmeye başlamak demektir. İnsanların büyük çoğunluğu ne kadar bilgili olsalar da öğrendikleri bilgileri gerçek hayatta uygulamaya başlamadıkları için gelişemezler. Gelişim için uygulama şarttır, eğer öğrendiğiniz bilgileri uygulamıyorsanız, ne var olan sorunlarınız çözülür, ne de gelişirsiniz. Yukarıda da söylediğim üzere, gelişim acı çekmek ile başlar. Çünkü acı çekince beynimiz çalışmaya başlar ve kendisini çektiği acıdan kurtarabilmek için gelişmeye başlar ve içinizde itici güç oluşturur.
Teoride öğrendiğiniz hiçbir bilgi beyine acı çektirmez, acı çekmeyen beyin ise kendisini geliştirmek için uğraşmaz. İşte bu yüzden bilinçli zihnimiz ile sorunlarımızdan doğru bir şekilde nasıl kurtulacağımızı araştırcaz ve bu araştırmalarımız neticesinde doğru yöntemleri kullanarak uygulamaya, yani harekete geçmeye başlıyacaz.
Gelişmek ve sorunlarınızı çözmek için bu iki adımı kullanırsanız, gerçek anlamda gelişmeye başlarsınız. Yoksa gelişim gerçekleşmez. Mesela özgüven eksikliği ihtiyacınızı gidermek için 100 tane özgüven kazanma üzerine kitapta okusanız ve bu kitaplardan öğrendiğiniz bilgileri uygulamaya geçirmezseniz, farkındalığınız özgüven konusunda çok yüksek olur ancak özgüveninizde 1 gr artış olmaz.
Unutmayın: Farkındalık sizi geliştirmez, sizlere sadece doğru yolu ve teknikleri gösterir. Bu doğru yolu ve teknikleri kullanarak uygulamaya geçmeniz ise sizin gelişmeye başladığınız anlamına gelir. Çünkü uygulamada acı vardır ve beyin bu acıdan kurtulabilmek için kendisini geliştirmeye başlar.
Dipnot: Hayattaki gerçekleştirmek istediğiniz her işin doğru yolu ve tekniği vardır. Mesela zengin olmak istiyorsanız, yoğunlaşmanız gereken düşünce ticaret üzerine olmalıdır. Çünkü zenginliğin yolu ticaretten geçer. Bunun gibi gerçekleştirmek istediğiniz isteklerinize ulaşabilmenin kısa yolunu her zaman düşünün ve istekleriniz ulaşabilmek için sürekli araştırma yapın, farkındalığınızı artırın. İsteklerinizi gerçekleştirmek için doğru teknikleri kullanarak harekete geçtikten sonra tüm istekleriniz gerçekleşebilir.