Kendine İnanmak Neden Önemlidir?

Hayat içerisinde her insan başarıya ve bazı varlıklara muhtaç durumdadır. Kimisi bu muhtaçlığını gidermek için hayata girip mücadele ederken kimisi hiçbir şey yapamaz. Mesela  Sylvester Stallone  gibi bir adam zamanında, yapımcılara satmaya çalıştığı senaryoda oynamak için tek kelime ile mücadele etmiştir. Yeri gelmiş sokaklarda yatmış yeri gelmiş köpeğini satmıştır; ama hedefinden vazgeçmemiş, daima mücadele etmiştir.

Ancak hayat içerisinde bu kadar mücadele ruhlu insanlar olduğu gibi bir de bunların yanında en küçük zorluklar karşısında bile hiçbir şekilde mücadeleye edemeyen, daha doğrusu mücadeleye giremeyen insanlar vardır. Mesela günümüz şartlarından düşünecek olursak KPSS’den 60 alamayacağını düşünen bir insanı düşünebiliriz veya sadece fit bir vücuda sahip olmak isteyen ancak bunu bile başaramayacağını düşünerek gidip spor salonuna yazılmayan bir insanı düşünebiliriz.

Peki neden bazı insanlar mücadeleci bir ruha sahip iken bazıları mücadeleci bir ruha sahip değildir? Neden bazıları hiçbir girişimde bulunamamaktadır? Dostlar bu sorunun cevabı tamamen “Kendine inanmak ve kendine inanmamak” ile alakalıdır. Eğer bir insanın hayat içerisinde kendisine karşı inancı yoksa zaten bu insan en başta kaybetmiş bir insandır. Burada bazılarınız “Peki neden?” diye sorabilir. Bu sorunun cevabını aşağıda geniş bir şekilde açıklayacağım ama ilk ilk olaraktan “Kendine inanmak nedir?” Sorusunun cevabını vermek istiyorum ki “Peki neden?” Sorusunun cevabını iyice pekiştirebilin. 

YAZI İÇERİĞİ ;

Kendine İnanmak Nedir? 

Kendine inanmak en kısa tabiri ile herhangi bir işe, eyleme veya olguya karşı “ben yapabilirim, ben ulaşabilirim” bilincinde ve zihniyetinde olmaktır. Kendisine karşı inancı olan insan en zorlu işler karşısında bile kendisine “yapabilirim, ulaşabilirim” telkinini verir. Kendisine verdiği bu telkin neticesinde ise girişimde bulunabilir. Yani başarmak için bazı şeyleri dener ve zorlar. Neticesinde ise başarma şansını yakalamış olur.  Bu yüzden de aslında kendine inanmak ve başarmak arasında çok sıkı bir bağlantı vardır. 

Şu şekilde düşünün sevgili dostlar, siz bu hayatta zengin olabileceğinizi düşünüyorsunuz ve kendi kendinize diyorsunuz ki “Zengin olmak için, zenginliğin doğru kriterlerini gerçekleştirirsem aslında zengin olabilirim.” Şimdi bu şekilde bir düşünce yapısı sayesinde sizler zengin olmak için bazı eylemleri, işleri gerçekleştirebilir girişimde bulunabilir ve neticesinde belki zengin olabilirsiniz. Sonuçta zengin olabileceğinize dair kendinize inanmaktasınız. 

(Bkz: Bir ürün ve bir pazar sizi milyoner yapabilir

Ancak siz zengin olabileceğinize dair kendinize inanmak yerine şu şekilde bir düşünceye sahip olsaydınız; “Ben kim zengin olmak kim? Ben zengin olamam ki bu hayatta ne zaman garibanının yüzü gülmüş?” tarzında bir düşünceye sahip olsaydınız o zaman siz, zengin olmak için harekete geçebilir miydiniz? Yani zengin olma  adına bazı eylemleri ve işleri yapabilir miydiniz? Girişimde bulunabilir miydiniz? Tabi ki de hayır! Çünkü en başta siz kendine inanmıyorsunuz! Kendinize inanmadığınız halde nasıl harekete geçebileceksiniz ki? Zengin olma adına nasıl bir adım atabileceksiniz? Tabi ki de bunların hiçbirini yapamayacaksınız.  Çünkü sizin daha kendinize karşı bir inancınız yok.

Bir insanın belirli hedefe doğru yola çıkabilmesi için ilk başta kendine inanması, yani “yapabilirim, başarabilirim, ulaşabilirim” zihniyetinde olması gerekir ki harekete geçebilsin. Bazı girişimlerde bulunabilinsin.  Eğer bir insanın kendisine karşı inancı yoksa hiçbir girişimde bulunamaz. Bu yüzden de dostlar anlayacağınız üzere hayat içerisinde “Kendine inanmak ve güvenmek” oldukça önemli bir meziyettir.

kendine-inanmak

Günümüz dünyasında maalesef ki birçok insan bu meziyetten yoksundur. Öyle ki en yakın çevrenizle yapacağınız sohbetlerde bile yapacağınız ufak bir gözlem neticesinde bu gerçeğin çok rahat bir şekilde farkına varabilirsiniz. Mesela en basit hedeflerde veya girişimlerde bile “Ben yapamam veya biz yapamayız” dediklerini görebilirsiniz. Belki de yakın çevreniz size ufak hedeflerle geldiğinde “ben yapamam veya biz yapamayız” diyen sizlersiniz. Peki eğer sizin de kendinize karşı inancınız yoksa bunu nasıl artırabilirsiniz? Kendine karşı olan inanç nasıl artırılır? Bu meziyet nasıl kazanılır? Gelin hep birlikte bu soruların cevaplarını inceleyelim. 

Kendine Karşı Olan İnanç Nasıl Artırılır?

 Dostlar kendinize karşı olan inancı artırmak adına ilk olaraktan sizlere şunu söyleyebilirim ki hayat içerisinde kazanılmış olan başarılar ve kendine inanmak arasında paralel bir bağlantı vardır. Öyle ki bir kişinin hayat içerisindeki başarıları artıkça kendisine karşı olan inancı da (yapabilirim, başarabilirim, ulaşabilirim gibi) artmaya başlar. Aynı zamanda bir insanın, başarıya ulaşamaması ama harekete geçebilmesi neticesinde de kendisine karşı olan inancı artmaya başlar. Çünkü sonuçta kişi harekete geçebilme gücünü gösterebilmiş ve başarısız olsa dahi, kazandığı tecrübe sayesinde nasıl başarılı olabileceğini görmüştür.  

Buradan şu sonucu çıkarabiliriz ki aslında en temel düzeyde bir insanın kendisine karşı olan inancı zorluklar karşısında harekete geçebilme yeteneği ile bağlantılıdır. Bir kişi önüne bir hedef koyuyor ve o hedef doğrultusunda hareket edebiliyorsa sonucunda başarısızlığa uğrasa dahi o kişinin kendisine karşı inancı artmaya başlar. Zihninde “yapabilirim, başarabilirim, ulaşabilirim” tohumları yeşermeye başlar. 

Bu doğrultuda sevgili dostlarım “Kendinize olan inancınızın artırmanız” adına sizlere vereceğim tavsiyem önünüze belirli hedefler koymanız ve bu hedefler doğrultusunda harekete geçmenizdir. Burada illa başarıya ulaşabileceksiniz diye bir kural yok, başarısızlığı da uğrayabilirsiniz; ancak önemli olan sizin harekete geçebilme gücünü gösterebilmenizdir. Harekete geçebilme gücünü gösterdikçe çok önemli olan “Kendine inanmak ve güvenmek” meziyetini kazanabileceksiniz. 

 

Bir cevap yazın